MEHMET KARA
Geçenlerde hidroelektrik santrali (HES) barajlarının suları altında biriken toprağı-çamuru ve o birikim yüzünden rezervuarın su kapasitesinin azalmasına değinmiştik. Bol besinli bu çamurun çıkarılıp tarım arazilerinin verimli kılınması amacıyla kullanılabileceğini, su kapasitesinin artışıyla da daha yüksek elektrik üretim imkanı bulunabileceğini ifade etmeye çalışmıştık.
Bugün de yine HES’lerdeki bir başka kaynak israfına bakalım. O da şu. Bütün ülkeler için de geçerli ama özellikle Türkiye’deki HES’ler için söyleyelim.
Tüm diğer parametreler aynı iken, birim miktardaki suyla ideal şartlarda 100 birim elektrik üretilebilir. İdeal şartları yakalamak çok zor olduğu için söz konusu üretim rakamı 98, 97, 95 birim olabilir.
Ancak kimi zaman bu rakamın 70’lere, 80’lere düştüğüne de tanık olunuyor. Her bir HES kendi çapında tekil kabul edilebilir. Tabii bu hiç genelleme yapamayacağımız anlamına gelmiyor.
Şimdi böylesi bir genellemeyi, söz konusu üretim kaybının nedenleri için yapmaya çalışalım.
HES’lerde elektrik, suyun belli bir yükseklikten düşürülmesiyle ortaya çıkan gücün, bir mekanizma aracılığıyla elektriğe dönüştürülmesi ile elde ediliyor. Buradaki mekanizmaya genellikle türbin denilip geçilebiliyor. Türbin denilince sadece üreteç ya da yaygın tabiriyle generatör anlaşılsa da buradaki elektrik üretem mekanizmanın başka unsurları da var.
Her neyse konuyu dağıtmayalım.
Şimdi HES’lerde kullanılan türbinlerin seçimi, birim rezervuar suyundan en yüksek enerjiyi üretebilmek açısından önemli. Buradaki verimliliği, esas itibariyle türbinin ve uzantılarının tasarımı ve kurulum şekli belirliyor.
Diyelim ki türbin ve diğer aksamı en ideal şekilde kurdunuz. Ama zaman ilerledikçe bu ekipman yıpranıyor. Yıpranma, türbini çevirecek suyun bir kısmının gücünün boşa gitmesine, yani generatörün dönme hızına katkı yapmadan geçip gitmesine yol açar.
İşte bu yüzden Türkiye’de özellikle geçmişte kamu eliyle hayata geçirilmiş HES yatırımlarındaki türbinlerin gözden geçirilmesinde büyük yarar var. Bu sayede HES’lerden daha yüksek miktarlarda elektrik üretilip dışa bağımlılık azaltılabilir.
Özel sektör kendi göbeğini kendisi keser nasılsa. Çünkü ne de olsa burada bir fırsat varsa mutlaka değerlendirmenin yoluna bakacaktır. Ama kamuda sabit yatırım maliyeti için bütçeden kaynak ayrılamayabilir. Zira bu konuda çoğu zaman aciliyet taşıyan konular ağır basar. Biz burada yüksek bir ilave verimden söz ediyoruz ama geri dönüşü uzun sürer.
Ancak meselenin kamuyu ilgilendiren yanı şu. Madem enerji ithalatına daha az döviz ödemek için yerli enerji kaynaklarına ağırlık vermek istiyoruz, o halde şu HES’lerle ilgili bir genel inceleme araştırma yapılıp, ne kadarlık bir ilave su kaynaklı elektrik üretim imkanı var ortaya çıkarılmalı. Sonra da duruma göre harekete geçilmeli. Böylece elektrik üretimine katkıda bulunamadan HES türbini çarklarının arasından akıp giden suyu, ekonominin çarklarını daha iyi döndürmek üzere kullanmış oluruz.