Enerji Günlüğü - Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, maden ocakları için verilen ruhsatların, faaliyetler sırasında doğaya zarar verilmeyecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Geçtiğimiz 17 yıl içerisinde 17 kez değişikliğe uğramasına rağmen, uygulanmada pek çok sorunlara ve felaketlere yol açan 1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu. Teklifin gerekçesinde, yeni maden sahaları açılırken ve tespit edilirken tabii ve kültürel değerlerin, turizmin, tarımın ve yerel yönetimlerin göz ardı edildiğini vurgulayan Subaşı, bu değişikliğin zaruri olduğunun altını çizdi.
Hasan Subaşı teklif metninde özellikle inşaat yoğunluğunun fazla olduğu kentlerde, çok sayıda verilen ruhsatlar ile başta orman ve tarım alanları olmak üzere doğal ve kültürel değerler üzerinde geri dönülemez zararlar oluştuğunu vurguladı. Madenlerin ülke ekonomisi için vazgeçilemez olduğunun bilinciyle üretimlerin ve ruhsatların günün koşullarına uygun, çevreye zarar vermeyecek şekilde acilen yeni baştan düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Subaşı’nın Maden Kanunu Değişikliği Teklifi ile madenlerden alınan devlet hakkı yeniden düzenlenerek, Hazine’ye ayrılan yüzde 50’lik pay yüzde 20’ye düşürülürken, yerel yönetimlere ayrılan yüzde 25’lik pay yüzde 40’a çıkarılıyor. Böylelikle yerel yönetimlere ayrılan payın, çevrenin korunması ön plana çıkarılarak ve köylüye destek olacak şekilde, ruhsatın bulunduğu bölgeyle sınırlı olarak altyapı yatırımları ile birlikte sürdürülebilir kırsal kalkınma projelerinde kullanımı amaçlanıyor.
Hasan Subaşı’nın Maden Kanununda Değişik teklifinde şu öneriler yer alıyor:
- Yerel yönetimler kendi sınırları içindeki en az on yıllık taş ve kum ihtiyaçlarını belirleyerek Bakanlık onayı ile kesinleştirir.
- Taş, kum ve mermer ocaklarının tespiti; ilgili bilim kurulları, meslek kuruluşları ve STK’ların da bulunduğu komisyonlarca ihtiyaç miktarı kadar yapılır.
- Tespit edilen ocak alanlarında yaşayan halkın katılacağı referandum sonucu kesinleşen yerler imar planlarına işlenmeden ruhsat verilmez.
- Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemic ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi için izin verilmez.
- Ruhsat teminatı ve çevre ile uyum teminatı tutarları, ocak yerinin özelliğine göre muhtemel doğa tahribatı ve çevresel etkilerin tazminini karşılayacak unsurları içeren bilimsel raporla tespit edilir.
- Taş, kum ve mermer ocaklarının işletilmesine olumlu ÇED raporu alınmadan başlanamaz.
- Maden işletme ruhsatı alabilmek için gereken ihalelerin Belediyeler tarafından yapılması teklif edilmiştir.