Enerji Günlüğü - Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER), yeşil dönüşümde Türkiye’nin yüksek yenilenebilir enerji potansiyeli nedeniyle avantajlı olduğunu ve bunun yeşil hidrojen üretiminde maliyeti düşürebileceğini açıkladı.
Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER) Başkanı Yusuf Günay, yeşil dönüşüm sürecinde Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle geride olmadığını belirterek, yenilenebilir enerji ve devamında yeşil hidrojen üretiminin, Türkiye ekonomisinin en önemli kaldıracı olacağını savundu.
Derneğin son yönetim kurulu toplantısında konuşan Günay, 2026’da yürürlüğe girecek olan Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) ile AB’ye ihraç ettiğimiz her ürün, üretim aşamasındaki karbon salımı ile vergilendirileceğini hatırlatarak, üretimde yenilenebilir enerjiye dönüşün bir tercih değil zorunluluk olduğuna dikkat çekti. Hidrojenin, enerji sistemine dahil edilmeden yüzde 100 yenilenebilir enerji piyasası oluşturulmasının imkansız olduğunu ifade eden Günay, seçim sonrası süreçte, zaman kaybetmeden uygulanmasını önerdiği yapısal gelişmeleri şöyle dile getirdi:
- HPDK ve Hidrojene Özel Bakan Yardımcılığı ihdas edilebilir. Bu Hidrojen Piyasası Düzenleme Kurulu – HPDK gibi bir yapı da olabilir. Sadece hidrojenden sorumlu bir bakan yardımcılığı ihdas edilmelidir. Seçim sonrası süreçte, enerjide en önemli başlıktır. Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye'de daha yüksek verimle daha ucuza hidrojen üretilebilir. Türkiye'nin temiz enerjideki yüksek potansiyeli yeşil hidrojen üretiminde maliyeti düşürebilir.
- Özel Hidrojen Endüstri Bölgeleri oluşturulmalı. H2DER üyelerinden Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si Marmara OSB, kendi bölgesindeki varlığın, bu alanda örnek oluşturabileceğini dile getirdi. Balıkesir’in yanısıra, Çanakkale, Konya, Karaman ve Mersin’de özel hidrojen endüstri bölgeleri ilan edilebilir.
- Şebeke bağlantısı olmayan rüzgar enerjisi santralleri kurulabilir. Böylece, yeşil hidrojen üretimi özendirilebilir, desteklenir. Türkiye'nin temiz enerjideki yüksek potansiyeli yeşil hidrojen üretiminde maliyeti düşürebilir. Başta Almanya olmak üzere, AB'nin hidrojen ihtiyaçları için en değerli tedarikçi olabiliriz.
- European Hydrogen Backbone içine Türkiye dahil edilmeli. AB’nin doğalgaz boru hatlarını gösteren haritaya Türkiye’nin boru hatları da entegre edilmeli. Türkiye'nin hidrojenin taşınmasına ilişkin boru hatlarını planlaması gerekiyor. Saf yeşil hidrojen taşıyan yeni bir boru hattı gündeme alınmalıdır.