HASAN YİĞİT  

Tam bir yıl önce, geçtiğimiz yılının Ocak ayında “2017’de güneş enerji sektörünü bekleyen tehlikeler” başlıklı bir yazımız vardı. O yazı maalesef o zamanlar çok ciddiye alınmadı. Hatta “Hasan yine ne saçmalıyor” diyenler bile vardı. 

22 Haziran 2017 tarihinde EPDK 7150-1 numaralı Kurul kararı ile kendi içinde çalışma için start verdi. Ondan sonra dağıtım şirketleri, lisanssız GES’ler için yapılan başvurular sırasında bildirilen abone numaralarını denetlemeye çıktı. 

Ve korkulduğu gibi, başvuruların birçoğunda, verilen adreste başkalarının oturduğu ortaya çıktı. Bununla ilgili tutanaklar tutuldu. 

EPDK’ya göre bu bir usulsüzlük olsa bile, burada bir yalan beyan söz konusuydu. Başvuran kişiler, başvuru esnasında “Bilgilerim doğrudur” beyanında bulunuyorlar. Hatta devamında da “Yalan beyanda bütün haklarım geri alınır” ifadesinin altına da imza atmış bulunmaktalar. 

Yalan beyanın, özellikle de Kamu’ya yönelikse, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) büyük suç olarak görüldüğünü belirtelim. 

Bununla ilgili Maliye Bakanlığı’nda bir çalışma yapıldığı bilgisi kulaklarıma geldi. Ne kadar gerçek, o başka bir soru. Yalnız ben Maliye Bakanı olsaydım, söz konusu EPDK Kurul Kararından sonra işlemlere başlardım. 

Şimdi soracaksınız, hangi şeylere dayanarak bunu yazıyorsunuz? Usulsüz abonelik yapılmış projelerde hak da kazanılmamış sayılmaz mı? Eğer öyleyse, hak kazanılmamış projeye YEKDEM kapsamında para ödenmesi de haksız kazanç sayılmaz mı?

Şimdi bunun finansal boyutuna bir bakalım. Aldığım bilgilere göre santrallerin yarısından fazlası 7150-1 nolu EPDK Kurul Kararı kapsamında yer alıyor. Ben diyeyim 1.000 MW, siz deyin 1.200 MW. Ortalama bir 1 MW santral yılda 220 bin dolar ciro yapıyorsa, bu da 220 Milyon dolar eder ve KDV’sini de eklersek rakam 260 milyon dolara eder. Bunun da Türk parası karşılığı tam 1 milyar TL’ye varır. 

Bu durumda, hak kazanmamış projelere Hazine’den 1 milyar TL üzerinde bir para usulsüz başvuru yapılmış olan projelere ödeme yapılmış sayılmaz mı?

Siz Maliye Bakanı ve kaynak arayışında olsanız, bu 1 milyar TL’nin, yani haksız kazanılmış bir paranın arkasını bırakır mıydınız? 

Şimdi çok yaygın bir durum olduğu için üzerine gidilmeyeceğini düşünebilirsiniz. Yalnız bence 7150-1 No’lu Kurul kararırını hafife almak çok büyük hata olur. Bunun Maliye’den hariç, bir de Hukuki yanı var. Adli organlar da bu konuda devreye girerse, Cumhuriyet Savcılıkları devleti dolandırmaktan dolayı dava açabilir. Bu da uzun yıllar hapis cezasına yol açabilir. 

Buradan görülüyor ki, bazı iş adamlarımız hile yapmayı bu sektöre de taşımış. Temiz bir güneş enerjisi sektörü dileği ile bu konuları ele almaya devam edeceğimiz bir sonraki yazısında görüşmek üzere. 

Hasan YİĞİT