Amerika`nın dört bir yanında çatılarda biten güneş panellerini bir süredir ihtiyatla izleyen elektrik şirketleri, bugünlerde neredeyse panik bir şekilde bu yayılmayı yavaşlatmaya çalışıyor.
Çünkü güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının devlet tarafından desteklenmesi bu şirketlerin varlıklarını tehdit etmeye başladı. Öyle ki, elektrik sanayinin geleceğinin neredeyse hiç olmadığı öngörülüyor.
Amerikan Enerji Bilgi Yönetimi verilerine göre devlet destekli güneş panellerinden elde edilen elektrik toplam ulusal elektrik üretiminin yüzde birinin çeyreğinden daha az.
Yetkililerin eninde sonunda kamu yararı gözetilen bu elektrik üretimininin ulusal elektrik şebekesinin yerini alacağı ifadeleri ise yenilenebilir enerji savunucuları tarafından çok abartılı bulunuyor. Devlet teşviği olmadan, sıradan Amerikalıların yararlanabileceği bu yenilenebilir enerjinin potansiyel kârı ile yok olabileceğini söylüyorlar.
Amerika genelinde enerji şirketi yetkilileri, hukukçular ve kamu yetkilileri arasında bir mücadele yaşanıyor. Örneğin Kuzey
Carolina`da Duke Enerji şirketi yeni bir fiyatlandırma sistemi Kurmaya çalışıyor.
Ama en şiddetli mücadele, ülkenin en büyük güneş enerjisi pazarına ve en agresif bayilerine sahip olan Califonia`da yaşanıyor. Buradaki çatışmanın temelinde, net sayaç adı verilen kredi sistemi yatıyor.
Konut sahiplerine ve ticari müşterilere kendi elektriklerini üretebilmeleri ve ürettikleri fazla enerjiyi de tekrar kamuya satabilmeleri için verilen bu kredi California`da oldukça cömert.
California`nın üç büyük kamu kuruluşu, sübvansiyon programının mevcut limitleri dolduğunda yılda 1.4 milyon dolar ek para harcamak zorunda olacaklarını ve bu yükün de güneş enerjisi kullanmayan müşterilerine yükleneceğini tahmin ediyorlar.
Kamu kuruluşları kredi miktarının azaltılması ve krediden yararlandırılacak insan sayısının sınırlandırılması için hukuki ve idari başvurularda bulundular.
Bir yıl kadar önce, kamu yöneticilerinin bu başvuruların tersine net ölçüm programını genişletmeleri karşısında, kamu kuruluşları mahkemenin California Kamu Yararı Komitesinin hem güneş paneli kullanıcıları hem de elektrik şebekeleri için fiyat belirlemesi kararıyla önemli bir taviz elde ettiler.
California`daki bu teşvik mücadelesi yalnızca en son ve en görünür olanı... Birçok kamu kuruluşu en azından para kazanmanın başka yollarını bulana kadar da devam edecek gibi görünüyor. Obama yönetimi de daha fazla yenilenebilir enerjiyi elektrik şebekelerine entegre etmeye destek olabilmek için boğuşuyor.
Tam da bu yazıyı tercüme ederken gittiğim İzmir`in bir köyündeki arkadaşımın evi, elektrik ihtiyacını tamamen çatısındaki güneş panellerinden karşılıyordu. Onları, son zamanlarda çamaşır ve bulaşık makinalarını çalıştırırken sorun yaşamaları nedeniyle ek panel taktırırlarken yakaladık.
Bu sayede, işin ehli olmuş deneyimli Mehmet Usta ile küçük bir sohbeti kaçırmadım. Mehmet Usta`nın dediğine göre, ihtiyaçlarından fazla elektrik üretseler bile arkadaşlarımın tamamen kendi imkânlarıyla elde ettikleri bu fazla elektriği devlete satabilmeleri için evlerinde mutlaka bir elektrik şebekesi olması gerekiyormuş.
Köyün son derece rüzgârlı bir yer olması nedeniyle ilk akla gelen rüzgâr enerjisi kurulum maliyeti ve prosüdürü ise çok daha masraflı ve karışıkmış. Anlaşılan Amerika`daki bu kavga ortamına bile ulaşabilmemiz için epey bir yol katetmemiz gerekiyor.
YAZARLAR
Sabiha KÖTEK
- Güneş elektriği şebekesiz satılmaz
Önceki ve Sonraki Yazılar