1. HABERLER

  2. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

  3. Greenpeace, Akkuyu ÇED raporunu yargıya taşıyacak

Greenpeace, Akkuyu ÇED raporunu yargıya taşıyacak

Enerji Günlüğü - Greenpeace, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyareti öncesi hızla onaylanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ÇED...

Greenpeace, Akkuyu ÇED raporunu yargıya taşıyacak

Enerji Günlüğü - Greenpeace, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyareti öncesi hızla onaylanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ÇED raporunu yargıya taşıyacak.

Mersin'in Gülnar İlçesi'ne bağlı Büyükeceli Mahallesi'ne Rus Rosatom şirketi tarafından yapılacak olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyareti öncesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hızla onaylanmasına çevreci örgüt Greeenpeace’den tepki geldi.

Greenpeace, Akkuyu NGS'nin ÇED sürecine sivil toplum örgütlerinin ve halkın katılmadığı, sürecin ve raporun şeffaf olmadığı ve ayrıca Türkiye halkının yüzde 65’inin nükleere karşı olduğunu belirterek bundan sonraki süreçte, ÇED raporuna karşı hukuki süreçleri işletecekleri açıklamasında bulundu.

TÜRKİYE HALKININ YÜZDE 64'Ü NÜKLEER İSTEMİYOR

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Devin Bahçeci, yazılı bir açıklama yaparak raporun onaylanmasına tepki gösterdi.

Bahçeci, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 'Öncelikle, sivil toplum kuruluşlarının bu sürece katkıda bulunduğu söylense de, gerçekte olan, bizim Greenpeace olarak bu süreçte itirazlarımızı sunmuş olmamız ve bu itirazların değerlendirilmemiş olmasıdır. ÇED raporu Rosatom şirketi tarafından 3'ncü kez Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunulduktan sonra başlattığımız kampanyaya 215 binin üzerinde insan bu raporun onaylanmaması için imzalarıyla destek verdi. Bizim ve kampanyaya katılan kişilerin bu ÇED raporuna karşı çıkma nedenleri özellikle nükleer santrallerin en temel riskini oluşturan nükleer atıkların depolanması, taşınması ve devreden çıkartılması süreçlerindeki çevresel risklerinin yanı sıra güvenlik ve emniyet konusu ile bunlara karşı alınacak önlemler konusunda ciddi yetersizlikler olmasıydı. Ayrıca ÇED raporunda, herhangi bir nükleer kaza halinde bu kaza ile ortaya çıkacak olan her türlü zararların giderilmesinden kimlerin sorumlu olacağı ve bu zararların nasıl karşılanacağına dair yeterli bilgi bulunmuyor. Nükleer sorumluluğun sadece maddi zararların karşılanması olarak düşünülmemesi gerekir. Nükleer sorumluluk, nükleer bir kaza olduğunda bunun sorumluluğunun kimin alacağı sorusunun cevabının verilmesidir. Bu imzaların yanında, yaptırdığımız kamuoyu araştırması gösteriyor ki, Türkiye halkının yüzde 64'ü nükleer istemiyor.'

RAPOR ŞEFFAF DEĞİL

Bahçeci, halkın görüşlerinin alınmadığını belirterek şöyle devam etti: 'Tüm bunlara rağmen onaylanan rapor 21 Ekim 2014 tarihinde halkın görüşüne açılmıştı. Bu süreçte, ÇED raporunun kabul edilmemesi gerektiğine dair Türkiye çapında 3 bine yakın resmi imzalı dilekçe ilgili resmi kurumlara sunuldu. Ancak, bu görüşlerin ne kadar dikkate alınıp alınmadığına dair de her hangi bir şeffaflık söz konusu değil.

Halkın katılımı aşıldığı ÇED sürecinde, ÇED raporunun onaylandığı haberini de medya üzerinden takip edebiliyoruz ve Bakanlık tarafından onaylanan rapor son hali henüz yayınlanmış değil. Bugüne kadar yaptığımız itirazların, cevaplarını ise henüz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan alabilmiş değiliz. Bu da, sürecin şeffaflıktan ne kadar uzak olduğunun bir diğer göstergesidir. Bundan sonraki süreçte, Akkuyu NGS'nin ÇED raporuna karşı hukuki süreçleri işletiyoruz olacağız.'