KONUK YAZAR: EMİN ORHAN
İnsanoğlu yeni ve köklü bir değişimin, dönüşümün eşiğinde...
Artan nüfus, kısıtlı dünya kaynakları insanlığın geleceğini değişim, dönüşüm ve gelişim üçlemesinde şekillendirecektir.
Ve bu şekillenmede, yeni yaşam tasarımında, hayata geçişinde enerji alanındaki gelişme ve tercihlerin (belki de mecburiyetlerin) belirleyici olacağını söylemek lazım.
Özetle, mikro güneş ve rüzgar türbinleri insanları devasa elektrik üretim ve iletim sistemlerine bağımlılıktan kurtararak geleceğin inşasında etkili olacak. Şimdi bu cümleyi açmaya çalışacağız...
Değerli okuyucu, dünya, hızlı bir yol ayrımında. 4. Sanayi devrimi her şeyi kökünden değiştirecek güce sahip.
İletişim çağını geride bıraktık. Dünyayı küçük bir köy haline getiren haberleşme, iletişim devrim niteliğindeydi. 19. Asırda tanıştığımız elektrikli yaşam Tesla ve Edison savaşında, Edison kapitalizminin zaferiyle sonuçlandı.
Elektrik sunumunda şebeke tanımı ile edinim tekellerin kontrolünde bir iktisadi kazanç alanı oldu. Şehirleşme ile insan yaşayan bir zombi oldu.
Düşünen insan bunun çıkışını arıyor. Yetkinliği ve yetenekleri artan insanlık yeni arayışlara girdi. Düşünceleri ile düzene başkaldırı başladı.
Enerji ediniminin değişimi; şebekeye bağlı olmaksızın enerji üretmek, tasarruf yatırımı, çevreye duyarlı, gerçek tasarruf edinme, elektrik kurulum maliyetlerinin düşmesi mikro elektrik mekaniğinin gelişmesi geleceğin inşasında çok önemli rol oynayacak.
Şehirleşmiş köyler, yani kent-köyler diyebileceğimiz bir yapıya döneceğiz. Köyleşmiş kentler, köylü-kentliler yerine doğanın içine saklanmış 4. Sanayi devrimini sonuna kadar kullanan kentlerden uzaklaşmış kent-köylüler kendi elektriğini ürettikleri an dünya yeni bir şekil alacak. Bir devrimle karşı karşıya kalacağız. Bu devrim, ayağı toprağa basan bir bilim devrimi olacak.
Yenilenebilir enerji kavramı açısından güneş, rüzgar ve sudan yararlanma, bilimin getirdiği en bilindik ucuz enerjilerdir. Fosil yakıtlara göre makine, mekanizma yatırımları daha büyük olan bu enerji aletleri genelde büyük şirketler ya da devlet eliyle yapılan işlerdi.
Özellikle güneş panellerinin pahalı olması, rüzgar türbinlerinin büyük alan talepleri ve su kaynaklarına devasa türbin kurulumları, enerji üretiminde şirket ya da devlet eli gerektiriyordu. Şebeke sistemi ile fabrikalardan eve kadar taşıma da bir kamu iradesi, emri gerektiren işlerdi. Şehirleşme, apartmanlarda yaşama biçimi de enerjiyi ortak edinme, kullanmayı zaruri kılıyordu.
Rekabetçi makine üretimi, güneş ve rüzgâr panel üretim maliyetlerini, yani 25 yıllık amortisman sürelerini beş yıla kadar çekti. Beklentiler 2-3 yıla kadar ineceği yönünde.
Özellikle hidroelektrik türbinlerde vortex-girdap sistemleri konusunda çok çaba var. Çünkü, vortex türbinleri düzü düşük su debisine ve akış yüksekliği açısından daha düşük olanları ile 15 kW ile 100 kW arasında elektrik edinimini sürekli hale getirdiler.
Vorteks su türbinleri birkaç metrelik yüksekliklerden düşen su ile elektrik teminini kolaylaştırıyor. Bu da diğer türbinlere göre ev tipi elektrik üretiminde kolaylıklar sağlıyor.
Kaplan, Francis, Pelton gibi türbin sistemleri büyük barajlar, çok yüksek su düşü seviyeleri gerektirirken, mikro türbin alanında vortex-girdap türbinler çok iyi sonuçlar almaya başladı.
Özellikle güneş enerjisi şebekeye bağlı olmaksızın yüksek verimlilik ve performans sağladıkça fabrikaların çatıları, evlerin çatıları hatta tarlalar panellerle dolmaya başladı.
Ucuzlayan paneller, uzun ömürlü depolama aküleri ve devlet teşvikleri güneş enerjisini şebeke dışı enerji ihtiyaçları açısından önemli hale getirecek. Kurulum kolaylıkları ve yaygınlaşma neticesinde güneş enerjisinin şansı artıyor. Sağladığı avantajlar güneş santrallerini, rüzgâr ve mikro hidroelektrik santrali (HES) kurulumlarından daha önemli kılıyor.
Ev tipi güneş enerji sistemleri kışın güneş az gelse de rüzgâr türbinlerinin de küçülmesi ve enerji ediniminde destekleyici unsur olmalarıyla en az güneş gören coğrafi bölgelerde bile yaygınlaşmaya başladı.
Otomotiv üretiminin elektrikli araçlara dönmeye başlamasından da anlaşılacağı gibi artık köy-kentli tanımı yerini kent-köylü tanımına bırakacak gibi. Kırsal alanda yaşam isteği çoğalacak. İnsanlar daha bağımsız yaşamak için enerjiyi kullanacaklar. Küçük topraklarında kendilerine yetecek ekonomik alan yaratacaklar.