Enerji Günlüğü - Yenilenebilir enerji kurulu gücündeki artışın elektrik faturalarını düşürerek tüketici enflasyonunu iyileştireceği kaydedildi.
SEFİA (Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği) ve APLUS Enerji ortaklığında elektrik fiyatları üzerine hazırlanan yeni rapor, Türkiye’de de yeni elektrik zamlarının gündemde olduğu bir dönemde oldukça ilgi çekici veriler ortaya koydu. 2022 yılının son altı ayını ve 2023 yılının tamamını kapsayan Rapora göre, halihazırda ihalesi yapılmış, lisansı alınmış yenilenebilir enerji kurulu gücü devreye alınmış olsaydı, yani Aralık 2023’te 23 bin 500 MW olan güneş ve rüzgâr kurulu gücümüz 45 bin MW olsaydı yüzde 64,8 olarak gerçekleşen yıllık TÜFE enflasyonu yüzde 51 olabilirdi.
Ayrıca 2022 yılının son altı ayı için ülkenin ithal yakıt faturası 5,3 milyar dolar, 2023 yılının tamamında ise 3,6 milyar dolar miktarında düşebilirdi.
Elektriğin serbest piyasadaki fiyatı ise artan YEKDEM maliyetlerine rağmen 2022’nin ikinci yarısı gerçekleşen değerlere kıyasla yüzde 22,9, 2023 yılı için ise yüzde 11,3 daha düşük olabilirdi.
Özellikle karbon yoğun kaynakların ikame edilmesi yoluyla 2022 yılının son altı ayında 13,1 milyon ton CO2 eşdeğeri, 2023 yılının tamamında ise 28,9 milyon ton CO2 eşdeğeri karbon azaltımı yapılacağı görüldü.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞÜ HIZLANDIRABİLİR”
SEFiA’nın Direktörü Bengisu Özenç Türkiye’de en son devreye giren elektrik zammına dikkat çekerek çıktıları değerlendirdi: “Türkiye’de son dönemde enflasyonda yaşanan sınırlı düşüşün devam etmesi beklenirken, elektrik üretim faaliyetlerindeki artış nedeniyle 1 Temmuz’da yürürlüğe giren yüzde 38’lik elektrik zammı bu düşüşün hızı konusunda soru işaretlerine neden oldu. Mesken tarifesindeki bu değişikliğin temmuz ayı enflasyonuna etkisinin 0,53 puan, 2024 yıl sonu enflasyonuna etkisinin ise 0,67 puan olacağı hesaplanıyor. Yayımladığımız yeni çalışmamız ise enflasyonun düşüş eğilimine girdiği bu dönemde, sisteme daha yüksek yenilenebilir enerji entegrasyonuyla bu düşüşün hızlandırılabileceğini gösteriyor. Fosil yakıt gibi, çevresel maliyetlerinin yanında, enerji üretim maliyetlerini de artırma potansiyeli taşıyan kaynaklar yerine yenilenebilir enerjinin teşvik edilmesi, Türkiye ekonomisinin temel problemleri olan cari açık ve enflasyonu iyileştirecek, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefini de destekleyecektir.