1. YAZARLAR

  2. Dursun YILDIZ

  3. Enerjide koridor mu merkez mi olacağız?
Dursun YILDIZ

Dursun YILDIZ

Yazarın Tüm Yazıları >

Enerjide koridor mu merkez mi olacağız?

Suriye sınırımızın dışında ve sınırımıza parelel yeni bir enerji boru hattı koridoruna olanak tanıyacak bir sonucu her ne pahasına olursa olsun kabul etmeyeceğimizi açıkladık. Bu bölgeye yönelik tercihimizde çok net ve kararlıyız. Ama bu tercihimizi destekleyecek şekilde enerji geçişi stratejimizde birbirini tamamlar adımlar atmakta aynı ölçüde net ve kararlı mıyız? Bölgemizde risk alıyoruz, kazanmak zorundayız. Bunun da en temel yolu akılcı bir strateji ve birbirini tamamlayan adımlar atmaktır.

Çevremizdeki hızlı gelişmelerin ortaya çıkarttığı fırsatlar, önümüze enerji koridoru olarak mı kalmalı yoksa enerji merkezi mi olmaya çalışmalı gibi stratejik bir tercih koydu. Ülkemizin jeostratejisinin bize yaşattığı zorlukların yanı sıra birçok fırsatı da önümüze koyduğu açık bir gerçek. Güney Akım’ın yönünün Türkiye’ye çevrilmesi bu fırsatların en önemlilerinden biri olarak ortaya çıktı.

Ülkemizin coğrafyası hidrokarbon kaynakları üretim alanlarına yakındı. Ancak kara ve deniz sınırlarına çok yakın bölgelerde son 10 yılda pıtrak gibi oluşan yeni petrol ve doğalgaz üretim sahaları bu fırsatları daha da arttırdı. Bu enerji kaynaklarını pazara iletecek hatların en güvenli ve ekonomik yolu Anadolu coğrafyasından geçiyor.

Bu gelişmeler çok çaba sarfetmeden bir “enerji koridoru” veya “transit ülke” olma hevesimizin tatmini için yeterli. Ancak bu konjonktürün Türkiye’ye sağlayacağı avantajın çok daha fazla olabileceği biliniyor. Bölgesel bir güç olmaya çalışan Türkiye Enerji ve Su kartlarını çok iyi kullanmalı, fırsatları kaçırmamalıdır.

ENERJİDE STRATEJİK VİZYON

Türkiye son birkaç gündür özellikle Irak ve Suriye sınırlarının ötesinde kurgulanan yeni enerji planı ve yeni Ortadoğu sınırları oldubittisine karşı çok doğru bir mücadele kararı aldı. Bu gelişmeleri ülkemizin geleceğinde çok önemli bir rol oynayacağı için çok dikkatli bir şekilde izlemeli ve müdahale etmeliyiz. Bu süreçten hem Ortadoğu’daki yeni siyasal düzen hem de yeni enerji düzeni açılarından kayıpsız çıkmalıyız. Bunun için Türkiye’nin Enerji Stratejik Vizyonunu ve aklını frenleyen etkilerin devre dışı bırakılması ve vizyoner bir Ortadoğu dış politikası uygulaması gerekiyor.

MERKEZ’E ÇEKELİM!

Konuya doğrudan girelim. Türkiye’nin enerji merkezi (HUB) olma gibi bir stratejisi olmalı. Türkiye son 10 yılda çevresindeki enerji hareketliliği ile daha önce var olan avantajını çok arttırmıştır. Şans kapıyı çalmakta değil adeta kırmaktadır. Çevrenizdeki gelişmeler sizi ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın “Bölge Gücü” olmak isteyen bir Türkiye bu koşullar altında da bu hazırlıkları yapabilmelidir.

Türkiye enerji havzalarına ve enerji ihtiyacı hızla artanlara komşu ülke olarak enerji üretenler ile talep edenlerin buluştuğu, pazarlık yaptığı, rekabet ettiği bir merkez olabilir. Şimdi rotayı merkeze kırma zamanıdır. Bunun için hazırlık şart yeraltı doğalgaz depolarınız olacak, gazın Türkiye’de fiyatlanmasını sağlayacak mekanizmalar kurulacak.

Bu konuda Orta Avrupa Gaz Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Gottfried Steiner de bizimle aynı görüşte. Steiner, geçenlerde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Piyasa ve coğrafi koşullar Türkiye açısından olumlu. Türkiye altyapı çalışmaları ve kaynak çeşitlendirme çabalarının yanı sıra güvenilir ve rekabetçi bir piyasa oluşturursa bölgedeki en önemli enerji merkezlerinden biri olur.

Yani dışarıdan da durum böyle görünüyor.






TANAP’A YENİ BAĞLANTILAR GEREKLİ

Orta Avrupa Gaz Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Gottfried Steiner’in açıklamasında bizi ilgilendiren bir başka konu daha var. Steiner Güney Gaz Koridoru’nun Avrupa doğalgaz piyasasındaki etkisinin kısıtlı olacağını belirterek şunları söylüyor:
“Projenin Avrupa ayağı olan Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) İtalya’da bitiyor. İtalya, Avrupa’nın en fazla doğalgaz tüketen ikinci ülkesi. Doğal olarak bu hat (TAP) İtalya’yı besleyecek, Avrupa’nın gaz ihtiyacını çözmede önemli bir rol oynamayacak. Avrupa’nın yüksek kapasiteli boru hattı projelerine ihtiyacı var.”

Kısaca TANAP’tan daha fazla gaz taşınması gerekecek. Bunun için Kuzey Irak ve Mısır Arap doğal gaz boru hatlarının TANAP’a eklenmesi uzun zamandır gündemde idi. Doğu Akdeniz’deki İsrail gazının da Avrupa pazarına Türkiye üzerinden gideceği kesin. Burada Mersin’den sonra boru hattı güzergahının AB’ye giden hatlara nereden bağlanacağı planlanacak.

İran’a ambargo kalktı. İran’ın AB için planladığı ve Türkiye’den geçecek olan 35 milyar m3 lük boru hattı da yeniden gündeme gelebilir. Ayrıca İran üzerinden gelmesi olası Türkmen gazını da unutmamak gerek. Mevcut boru hatlarına ilave olarak bu olasılıklar Merkezin Türkiye’de olmasının önündeki gaz miktarı yetersizliği engelini ortadan kaldırıyor. Şimdi sıra Stratejik Düşüncedeki frenlerimizi boşaltmaya ve Enerji Vizyonumuzu uygulamaya geldi.

TÜRK AKIMI NEREYE BAĞLANACAK?

Türkiye’nin önemli bir avantajı olan Türk Akımı’nın nereye bağlanacağı belli değil, bu konuda rivayet muhtelif. Ama Putin’in geçenlerde St. Petersburg’u ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Tsipras ile Türk Akımı projesini görüştüğü ve desteğini aldığı haberlere yansımıştı.

Türk Akımı, Türkiye enerji koridorundan sadece geçecek ve Yunanistan’daki merkezden mi dağıtılacak? Asıl önemli konu, büyük bir bölümü Balkanlar ve İtalya üzerinden geçecek olan 48 milyar metreküplük gazın (ilk fazdaki 15 milyar metreküplük kısmı Türkiye alacak) Avrupa’da kime satılacağı henüz açık değil. Brüksel’in projeye sempati duymadığı da biliniyor.

Bu arada, Rusya-Almanya arasına iki yeni hattın daha çekilmesine yönelik yeni anlaşma Türk Akımı’nın önemini ve geleceğini sorgulattı. Ama bu hatta AB’den olumsuz tepki geldi. “Mevcut Rusya-Avrupa hatlarındaki kapasitenin halen sadece yüzde 57’sinin kullanılırken, Türk Akımı da dahil edildiğinde, mevcut hatlar yeterli, iki yeni boru hattı daha gereksiz” denildi ama Rusya, “bu hatlar da yapılacak” diyor.

TÜRK AKIMI YENİ HÜKÜMETİ BEKLİYOR

Rusya Başbakanı Medvedev 25 Temmuz 2015’te Slovenya’ya yapacağı ziyaret öncesinde Türk Akımı’na da değindi. Türk Akımı gaz boru hattı projesine ilişkin Türkiye ve Rusya arasında imzalanması gereken ülkeler arası anlaşmanın henüz imzalanmadığını doğrulayan Medvedev, gecikmenin en önemli sebebinin Türkiye’de henüz bir hükümetin kurulamamasından kaynaklandığını belirtti.

ENERJİ SATRANCI ZORLAŞTI

Görüldüğü gibi bölgedeki Enerji Satrancı’nda hamleler arttı. Satranç masasındaki oyunculardan Türkiye’nin eli güçsüz değil. Türkiye oyunu nasıl oynayacağına karar vermeli ve hamlelerini ve hazırlıklarını buna göre yapmalı.
Türkiye, başkalarının planlarına uygun bir şekilde Enerji Koridoru olarak kalabilir ya da kendi enerji stratejisini uygulayarak Enerji Merkezi ol(malıdır)abilir. Aradaki fark “kalmak kabulü ile olmak iradesi” arasındaki farktır. Sonuçları ise geleceğimiz için çok belirleyici olacaktır.

Bölge gücü olmak isteyen bir Türkiye’nin elindeki en önemli dış politika kartları Enerji’deki stratejik vizyonu ve ve su kaynaklarıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar