Yatırım kime yapılır?
Cevabı aslında çok basit. Yatırım, verdiğiniz parayı çoğaltan kişiye, şirkete, projeye yapılır. Verdiğiniz parayı batıracak, harcayacak, küçültecek, batıracak kişiye, şirkete, projeye yapılmaz.
En basiti kendi çocuklarınızı düşünün. Diyelim bir çocuğunuz verdiğiniz parayı ön ödeme olarak kullanıyor, bu paraya kendisi de çalışarak ekleme yapıyor, ev alıyor, daha iyi araba alıyor, çocuğunun eğitimine harcıyor. Bu iyi bir yatırımdır, teşvik edilmelidir. Geri ödemesi beklenmez. Çocuğun verilen parayı büyütmesi, kendisi ve ailesinin daha iyi hayat standardı için harcama yapması, iyi birşeydir.
Öte yandan diyelim ki, bir başka çocuğunuz verdiğiniz parayı harcıyor, tüketiyor, küçültüyor, bitiriyor, dönüp gelip sizden daha fazla para vermenizi bekliyor. Yatırıma, yani para vermeye devam edermisiniz? Aynı bir batak şirket gibi, devamlı para emiyor, ama bir getirisi yok.
Bir çocuğun paranın değerini anlaması, harcamalarını kontrol altında tutabilmesi için mutlaka gerçek hayatta çalışması, para kazanması gerekir. Para kazanmasını bilmeyen, para kazanmayan insan paranın kıymetini bilmez. İşe girmeyi beceremeyen, kendi bileğinin hakkıyla kendine iş bulamayan kişi de girdiği işin değerini anlayamaz.
Hayatta en iyi yatırım, en iyi getiri sağlayan yatırım çocuğunuzun eğitimine harcayacağınız paradır. Burda harcadığınız paranın size geri ödenmesini beklemezsiniz. Sizin yapamadığınız eğitimi, akademik dereceleri çocuğunuzun alması, size hayattaki en büyük başarı hissini verir. Aynı olayı torununuz başarsa çok daha mutlu olursunuz. Torunlara akademik hayatlarında verilecek aylık geçinme paraları büyük önem taşır. Verilen paranın azı çoğu yoktur, öğrencinin, torunun eğitim hayatına yapılan katkı onu rahatlatır, annesinin babasının dedesinin ninesinin onu düşündüğünü hep yanında olduğunu hatırlatır, derslerine daha sıkı asılır çalışır.
Hayatta çok sayıda benzer olaylar görmüşsünüzdür. Ailenin okumamış çocuğu , ailenin gayrimenkullerini satar, her satışın sonrasında elindeki parayı saçma harcamalara dağıtır, kısa zamanda tüketir bitirir, başka nakit olacak değerlere göz diker, kardeşler arasında arıza çıkarır. Çocukların iyi eğitim alması bu yüzden çok önemlidir.
Bugünlerde üniversite giriş imtihanları yapıldı, herkes mühendis, doktor olmak istiyor. Herkes iyi üniversiteye girmek istiyor. Yurtdışına gitmek istiyor. Sağlık personeli olmanın, uzak mekanlarda iki yıl mecburi hizmet koşulu var. Hasta şiddeti riski var. Mühendis olmanın hiç iş bulamama riski var. Enerji piyasaları artık doydu, kömürlü santraller artık yapılmayacak. İşe girmekte artık iyi okul, yabancı dil bilme kriterleri gözardı edilmeye başlandı, siyasi iradeye yakınlık sadakat ön plana çıktı.
Bütün bunlar geçici, olumsuz şartlar kalıcı değildir. Zaman içinde toplum, doğruyu mutlaka bulur. Hukuk, adalet, hakkaniyet mutlaka geri gelir. Üç kıtanın birleştiği 84 milyonluk bu büyük ulus mutlaka yerini alır.
Amerikadaki lisansör buhar kazanı şirketimizde proje yöneticileri matematikçi idiler. Satış pazarlamada çalışanlar temel bilimler mezunları idiler. Mühendis olma mecburiyeti yoktu. Bugün uygulamalı matematik bölümü mezunları finans dünyasında çalışıyorlar, matematik modellemeler yapıyorlar. İnsan kaynakları departmanları psikoloji mezunları alıyor. Akla gelmedik üniversite eğitimleri öne çıktılar.
İyi eğitim almış gençler okullarını bitirirler evlenirler eşler mutlaka çalışır, çalışmayan eşin diğer eşin sırtına yük olması bu devirde doğru değildir. Eşler çocuk yaparlar, biz dedelerin ninelerin en büyük mutluluğu torunlara bakmaktır. Torunlara bakmak, büyükler için hiç zor değildir. Torunun Emeklemesini, konuşmasını takip etmek, dışarda beraber yürümek, çocuk parkına gitmek, biraz daha büyüyünce torunu okula götürmek getirmek, spor okuluna götürüp getirmek, piyano kursuna götürmek. Burda bir ufak tavsiyem var. Böyle işler için gönüllü olmayın, anne baba bu yardımı sizden istesinler, siz de derhal kabul edin, ne olursa olsun sakın geri çevirmeyin.
Büyükada, 2 Temmuz 2021