Enerji Ticareti Derneği (ETD) Başkanı Cem Aşık, enerji ticaretindeki son durum, sorunlar ve çözüm önerilerini değerlendirdi. DÜNYA'nın haberine göre ETD Başkanı Cem Aşık, Mehmet KARA'nın konuya ilişkin soürularını cevapladı:
Elektrik piyasasında fiyatlar neden düşük?
Bunun iki nedeni var. Birincisi talep beklendiği kadar artmadı. Çünkü ekonomik büyüme düşük kaldı. İkinci neden ise son iki senedir rekor seviyede yeni yatırımın devreye girmesi. Aslında burada biraz planlama hatası var. Normal ihtiyaca göre altı yıla yayılması gereken yatırımlar, üç yıl içinde devreye giriyor. Dolayısıyla elektrikte bir süre arz fazlalığı yaşanacak ki şu anda yaşamaya da başladık.
Bu nelere yol açar?
Enerji yatırımları, kararı verdikten üç ila beş yıl sonra devreye giriyor. Şu anda içinde bulunduğumuz durum da kritik. Ki insanlar bugüne bakıp yatırım yapmamaya karar verirlerse bu kez tam tersine 2019 yılında arz eksiği yaşanabilir.
Neden?
Türkiye ekonomisi geliştiği zaman elektrik tüketimi de birebir artıyor. Dolayısıyla radikal kriz durumları hariç olmak üzere 2019'da arz açığı oluşabilecek gibi görünüyor.
Şimdiden adım atılmalı diyorsunuz yani…
Evet. Aslında bunu zorunlu kılan, ileride arz açığını artıracak bir faktör daha var. Eski teknoloji santrallerden 10 bin MW'lik kısım 2017-2018'de devre dışı kalacak. Çünkü bu santraller mevcut halleriyle ileride piyasaya elektrik satabilecek maliyetleri yakalayamayacak haldeler.
Arz açığını bekleseler olmaz mı?
Normalde hiç bir işletme 2-3 yıl sonra ihtiyaç olacak diye bir santrali çalışır vaziyette tutmaz. Spekülasyon yapmak istemiyorum ama şu halleriyle onlar devreden çıkacak gibi düşünüyoruz.
Enerji ticaretinde son dönemin temel karakteristikleri neler?
Piyasada bir hareketlenme var. Fiyatların düşmesi ve son kullanıcı tarafında tarifelerin değişmemesi biraz daha oyun alanı yaratıyor. İkili anlaşma tarafında da geçmiştekine göre ciddi bir büyüme var. Bunlar iyi şeyler. Oraların derinlik kazanması lazım ki gerçekçi fiyatlardan söz edebilelim.
Başka?
Enerji ticaretinde bu sene en çok öne çıkan konu risk yönetimi. Enerji Ticareti Derneği (ETD) olarak bunu maliyet riskleri, kontrat riskleri ve karşı taraf riskleri olmak üzere üç parçada ele alıp, bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Maliyet yönetimi oldukça ilmi ve teknik bir konu. Bunu basit yöntemlerle değil, riski yöneterek yapabileceklerini anlatan eğitimler düzenliyoruz. Piyasadaki tedarik şirketlerine eğitimler veriyoruz.
Karşı taraf riski nedir?
Karşı taraf riski bu sene çok önem kazanan bir risk. Çünkü ortada beklentilerden çok farklı fiyatlar var. Bu nedenle tahsilat sorunu yaşamamak için karşı taraftan istenecek teminatlar çok yüksek olabiliyor. Oyuncuların bu konularda sorun yaşamamaları için karşı taraf riskini nasıl sağlama alabileceklerini anlatan birçok toplantı yapıyoruz. Bunun içinde etik kurallardan başlayıp bazı işlemlerin risklerinin, örneğin borsada yönetilmesi gibi tavsiyelere kadar birçok çalışma yapılıyor.
Örneğin?
Şöyle örnekler vereyim. Örneğin siz ticari bir anlaşmayla belli bir fiyattan toptan satış yaptınız. Fiyatlar düşük gidince karşı taraf “ben bundan vazgeçtim” derse ciddi risk yaşarsınız. Karşınızda muhatap kalmayabiliyor. Veya tersi olursa ürünü tedarik etmeyi taahhüt eden firma - ki büyük ölçekli işlemler yapabilen küçük ölçekli firmalar var - piyasadan çekilebilir. Tedarik etmeyi taahhüt ettiği elektrik için açığa alım yapmış bir firma, fiyatlar bir anda yükselirse sıkışıp ortadan yok olabilir. Bunların doğru yöntemlerle yönetilmesi büyük önem kazandı.
Peki siz ne öneriyorsunuz?
Az önce de söylediğim gibi, biz burada firmaları bilinçlendirmenin yanı sıra, ikili kontratlarda belirli etik standartların sağlanıyor olmasını takip ediyor ve mümkün olan işlemler için üyelerimizin Borsa’larda, özellikle BİST bünyesindeki Vadeli İşlem Pazarında (VİOP) vadeli kontratlara yönlendiriyoruz. Ki orada risk yönetiminin önemli kısmı Takasbank ile yapılabiliyor. Bazı aylarda ticaretin yüksek olduğu aylarda örneğin Mayıs ve Haziran aylarında vadeli işlemlerde önemli rekorlar kırıldı. Orada daha farklı vadeli kontratlar oluşursa, ticaret hacminde artış görebiliriz. VOB ve Borsa İstanbul ile bu konu üzerinde yoğun şekilde çalışıyoruz. Hem ürünler hem uygulamalar konusunda...
Yeni ürünler?
Şu anda sadece üç aylık ürünler var. Bir yıllık ürün alayım denilemiyor. Aslında uzun vadeli ürünlerin önünde mevzuatla ilgili bir engel de yok. Bu en baştan böyle başlatılmış, daha yakın vadeler önce hacmen büyümeli diye düşünülmüştü. Ama yıllarca ciddi bir hacim oluşmadığı için ürün çeşitliliğini sağlama yönünde bir çaba da istek de oluşmadı.
Önü kapalı değilse niye piyasa bunu kendisi yapamıyor?
Piyasayı da yönlendirmek gerekiyor. Aslında borsa dışında, tezgahüstü piyasada, bir yıllık kontratlar da yapılıyor. Kısa dönemler için daha çok belirsizlik söz konusu. VOB da buna yönelik gidiyor. Karşı taraf riski nispeten daha yeni gündeme gelmiş bir konu. Bu risk uzun vadeli kontratlarda daha çok artıyor. Fiziksel kontratta karşı taraftan bir yıllık teminatı almak kolay değil. Ama Takasbank'nın teminat mekanizmalarını buna ayarlamak gerek.
Mehmet KARA