1. YAZARLAR

  2. Mehmet KARA

  3. Elektrikte büyük uzlaşmazlık: Azami Uzlaştırma Fiyatı (I)
Mehmet KARA

Mehmet KARA

Yazarın Tüm Yazıları >

Elektrikte büyük uzlaşmazlık: Azami Uzlaştırma Fiyatı (I)

Elektrik üretim sektörü son bir haftadır Azami Uzlaştırma Fiyatı (AUF) diye tanımlanan bir uygulamanın sonuçlarıyla yatıp kalkıyor. 

Geçtiğimiz hafta, “EPDK’dan elektrik üreticilerine 10.2 milyar TL’lik (Faiziyle 11 milyar lirayı aşıyor) ceza” şeklinde yansıyan gelişmeler, bırakın sokaktaki vatandaşı, sektördeki pek çok kişi tarafından bile tam anlaşılabilmiş değil. Haksız da sayılmazlar, çünkü çok çetrefilli bir durumla karşı karşıyayız. 

O halde hem biz anlamaya, hem de bilmeyenlerin merakını gidermeye çalışalım. Baştan söyleyelim, öyle üç beş satırla aktarılabilecek bir durum değil yaşananlar. “E lafı niye uzatıyorsun, anlatsana” dediğinizi duyar gibiyim. Peki, başlayalım. 

Aslında burada EPDK öne çıksa da, olayın merkezindeki kurum Enerji Piyasaları İşletme AŞ, kısa adıyla EPİAŞ. Peki niye EPDK bu kadar öne çıkıyor? Çünkü EPİAŞ uygulamacı ama adından da anlaşılacağı gibi, bir anonim şirket ve elinde yaptırım gücü yok.

Oysa EPDK hem düzenleyici bir kurum/kurul, hem de yaptırım gücüne sahip. Ama EPDK’nın yaptığı bu kez kendi asli görevleri arasında yer alan idari para cezası kesme işlemi değil. Sadece ceza kesme gücünü de arkasına alıp, mevzuatı çiğnediğini düşündüğü kuruluşları uyarmak ve ödemeleri gereken tutarları ödemeye zorlamak. 

Peki nedir çiğnendiği söylenen mevzuat? Şimdi en başa dönebiliriz. 

Yaklaşık bir yıl önce bütün dünya doğalgaz, buhar kömürü ve petrol fiyatlarındaki inanılmaz yükselişlerin yol açtığı krizle boğuşuyordu. Bu durum, elektriğinin yarıdan fazlasını fosil yakıtlardan elde eden Türkiye’ye elektrik arz yetersizliği riski olarak yansıdı. Çünkü tavan fiyat uygulanan elektrik piyasasında bu tavanın altında maliyetle üretim yapamayan santrallerin stop etmesi kaçınılmazdı.

O yüzden EPDK 1 Nisan 2022 tarihinden geçerli olacak Azami Uzlaştırma Mekanizması (AUF) adlı mekanizmanın devreye alınmasını kararlaştırdı. Aslında bu uygulamanın Türkiye'nin yaklaşık çeyrek yüzyıl önce benimsediği serbest bir elektrik piyasasına geçme mottosuna uygun oldluğunu iddia etmek zor. Ama biz işin bu tarafını tartışmak yerine duruma bakmaya devam edelim.

AUF Uygulaması'ndan maksat, toplam talebi karşılayacak kadar elektriğin üretilip sisteme verilmesini garantiye almaktı. Fakat maliyetini çıkaramayan santrallere zararına çalış denilemeyeceği için, onlara çalışabilecekleri kadarlık bir para desteği verilecekti. İyi de nereden ödenecekti bu para? EPDK bunun çözümünü de göstermişti: Bir havuz oluşturulacaktı. Piyasa şarlarına uygun üretim yapamayan ancak ülkeyi elektriksiz bırakmamak için sistem operatörü TEİAŞ'tan "çalış" talimatı alacak santrallerin bu şartlar altında çalıştıkları sürece ihtiyaç duyacakları kaynak, bu havuzdan ödenecekti.   

Peki havuza parayı kim koyacaktı? İşte geldik meselenin en can alıcı kısmına. “Hepimiz aynı gemideyiz, onlar batarsa sistem batar” anlayışı gereği, zarar etmeyen elektrik üreticileri, elektrik borsasında sattıkları elektriğin bedelin belli bir kısmını, yani belli bir tutarın üzerindeki kazançlarını AUF havuzuna koyacaklardı. 

Yukarıda da değindiğimiz gibi, serbest ticaret kurallarına uygunluğu tartışılır olsa da geçici olarak (altı ay) devreye alınan uygulama bir "krizi atlatma"anın formülü olarak gösterildi. EPDK’ya göre enerji krizi aşıldıktan sonrası kolaydı. Ama geldiğimiz noktada işlerin düşünüldüğü gibi gitmediği anlaşıldı. 

Peki neler oldu? Baştan söylediğimiz gibi, konu çetrefilli ve anlatması uzun. Ama özetle, EPDK’ya göre kimi oyuncular uygulamanın kendilerine yüklediği sorumluluğu yerine getirmek istemedi, çalının arkasından dolanmayı tercih etti. Yani havuza para göndermemenin yolunu aradı.

Bu da Türkiye bölgesel bir enerji merkezi olacaksa, bu piyasayı döndürecek altyapının operatörü konumundaki EPİAŞ’ı zor durumda bıraktı. Çünkü zarar etme pahasına çalışan santrallere ödenecek paranın alınacağı havuz bir türlü dolmuyordu. Haavuzumuz dolmadı ama yerimiz/süremiz doldu, sonra devam edelim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar