KONUK YAZAR: YALIM SERDAR
Değerli Enerji Günlüğü takipçileri, Türkiye elektrik piyasası, köklü bir dönüşümün eşiğinde. Elektrik Piyasası Kanunu'nda öngörülen değişiklikler, Elektrik Üretim Anonim Şirketi'ne (EÜAŞ) daha geniş yetkiler ve sorumluluklar yüklerken, 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girecek olan sayaç okuma ve faturalandırma (Son Kaynak Tedarik Tarifesi - SKTT) düzenlemeleri ile mesken ve ticarethane aboneleri için elektrik sübvansiyonları sona erecek.
Bu çok boyutlu değişimin piyasa üzerindeki etkileri ve EÜAŞ’ın yeniden yapılandırılan rolü, enerji sektörünün geleceği açısından kritik öneme sahip.
EÜAŞ, önceden birleşme yoluyla EÜAŞ bünyesine katılan mülga Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ) uhdesinde bulunan enerji alım satım anlaşmalarını devralarak, elektrik enerjisi ticareti, ithalat ve ihracat alanlarında yetki sahibi olacak.
Ayrıca görevli tedarik şirketlerine toptan elektrik satışı gerçekleştirecek ve son kaynak tedarikçilerinin elektrik enerjisini belirli bir oranda EÜAŞ’tan temin etmesini sağlayacak. Dağıtım şirketlerinin genel aydınlatma ve kayıp-kaçak ihtiyaçları da EÜAŞ tarafından karşılanacak.
Tüm bu düzenlemeler, EÜAŞ’ı elektrik piyasasının merkezi aktörü haline getirerek, enerji arz güvenliğinin sağlanmasında daha etkin bir rol üstlenmesini öngörüyor.
SKTT değişiklikleri ile hayata geçirilecek tüketim sınırlamaları ve sübvansiyonların kaldırılması, tüketicileri elektrik fiyatlarında artışlarla karşı karşıya bırakacak.
Bu durum, faturaların yükselmesini beraberinde getireceği için enerji verimliliği uygulamalarına ve tasarruflu cihaz kullanımına yönelik talebi artıracaktır. Böylece son düzenlemeler, enerji tüketim alışkanlıklarında önemli bir dönüşümü de tetikleyemeye aday.
Tüketicilerin güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesini teşvik ederek, çatı tipi güneş enerjisi sistemlerinin yaygınlaşmasını hızlandırması da son değişikliklerin beklenen bir başka sonucu olarak değerlendirilebilir.
Sübvansiyonların kaldırılması, EÜAŞ’ın mali yükünü hafifletme potansiyeline sahip olsa da, yerli kömür santrallerinden elektrik alım yükümlülüğü gibi faktörler mali zorluklar yaratabilir. Bununla birlikte, elektrik fiyatlarının serbest piyasa koşullarına yaklaşması, rekabet ortamını canlandırarak yeni oyuncuların piyasaya girmesini ve tüketicilere daha fazla seçenek sunulmasını sağlayabilir.
EÜAŞ, bu dinamik ortamda piyasanın dengesini korumak ve enerji arz güvenliğini sağlamak gibi hayati görevler üstlenecek. Artan yetki ve sorumlulukları ile EÜAŞ’ın, elektrik piyasasındaki değişimlere hızla adapte olmak ve stratejik planlamalar yapmak suretiyle çevik bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.
Suriye’deki rejim değişikliği sonrasında Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurulması, enerji ithalatında yeni fırsatlar doğurabilir. Bu durum, Türkiye'nin enerji arz kaynaklarını çeşitlendirmesine ve jeopolitik riskleri azaltmasına katkı sağlayabilir. Ancak, enerji bağımlılığını önlemek ve ulusal çıkarları korumak adına stratejik bir yaklaşım benimsenmesi elzemdir.
Sonuç olarak, Türkiye elektrik piyasası yeni bir döneme girerken, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve rekabet ortamının geliştirilmesi öncelikli konular arasında yer alıyor.
Enerji politikalarının oluşturulmasında, farklı uzmanlık alanlarından görüşler alınarak çok yönlü bir değerlendirme yapılması, Türkiye'nin enerji geleceği açısından hayati bir öneme sahip.
Bu dönüşüm sürecinde, EÜAŞ’ın piyasadaki oyuncular arasında koordinasyonu sağlama, arz güvenliğini temin etme ve tüketici haklarını koruma gibi önemli sorumlulukları bulunuyor. EÜAŞ’ın etkin ve şeffaf bir şekilde faaliyet göstermesi, piyasanın istikrarlı bir şekilde gelişmesine ve Türkiye'nin enerji hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacaktır.
YALIM SERDAR: GÜNEŞ SEKTÖRÜNDE BÜYÜK DEĞİŞİM VE YENİ REKABET ORTAMI