Enerji Günlüğü - (Özel Röportaj/Mehmet Kara) Elektrik Ticareti Derneği (ETD) Başkanı Mustafa Karahan, Türkiye’de elektrik konusunda gerçek bir piyasadan, "tam bir serbestlikten" söz edebilmek için önce doğalgaz piyasasının liberalleşmesi gerektiğini söyledi.
Mustafa Karahan, Enerji Günlüğü’ne, elektrik piyasasının bugünkü durumu ve gelişmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de bugün elektriğin yarısına yakınının doğalgazdan üretildiğine işaret eden Karahan, “Doğalgaz maliyetlerindeki değişkenlik ve BOTAŞ’ın tarife hesaplamalarındaki belirsizlik, geleceğe dönük tahmin yürütmeyi zorlaştırmaktadır. Bunun çözümü doğalgaz piyasasının liberalleşmesi ve şeffaflaşmasıdır. Bu nedenle doğalgaz piyasası liberalleşmeden, 'elektrik piyasasının tam anlamıyla liberalleşmesi'nden bahsetmek mümkün değil" diye konuştu. Karahan, "Elektriğin fiyatını belirleyen faktör, hammadde dağılımındaki ağırlığından dolayı doğalgaz kullanılarak üretilen elektriğin maliyet yapısıdır" dedi.
GAZ LİBERALLEŞMEZSE, BÖLGESEL ENERJİ MERKEZİ DE OLAMAYIZ
Elektriğin maliyetinin hesaplanmasında doğalgazın mutlaka göz önüne alınması gerektiğini vurgulayan Karahan bunu şöyle gerekçelendirdi: "Doğalgaz ile üretim yapan santraller doğal olarak maliyetlerini dikkate alarak üretim yapma ya da yapmama kararı alacaklardır. Bu kararın alınması konusunda yaşanacak belirsizlik ya da ani değişimler gerek üreticiler gerekse sistem için belirsizlik üretecektir. Bu durumda elektrikte beklenen liberalleşme de tam anlamıyla işleyemeyecektir. Bu belirsizlik doğal olarak Türkiye’nin bölgesel enerji merkezi olması hedefini de olumsuz etkileyecektir. Zira Türkiye’nin bölgesindeki enerji kaynakları sahipleri ile enerji tüketicilerinin buluşup ticaret yapabilmelerinde en önemli faktör, piyasada referans fiyatların oluşabilmesi olacaktır. Türkiye'de doğalgaz piyasası liberalleşmeden elektrik piyasasında liberalleşmenin tamamlanması ve referans fiyat oluşumu için gerekli derinliğin sağlanması mümkün olamayacaktır."
SÜBVANSİYONLU GAZ AYRI, PİYASA AYRI OLSUN
Elektrik Ticareti Derneği (ETD) Başkanı Mustafa Karahan'a göre elektrik sektörünü de olumsuz etkileyen, doğalgazdaki bu sıkıntı BOTAŞ'ın çalışma metodundan değil, tarife yapısından kaynaklanıyor. Doğalgaz piyasasında fiyat tahmini yapılabilmesi ve uzun vadeli kontratların oluşabilmesi için sübvansiyon sisteminin yeniden düzenlenebileceğini belirten Karahan şöyle devam etti: "Gazı hammadde olarak kullanan sanayi kuruluşları ve santraller sübvansiyon sistemi dışına çıkartılarak piyasada bir fiyat oluşumunun önü açılabilir. Burada fiyatlama, bir formülasyona bağlanırsa ya da vadeli fiyatlar açıklanabilirse değişimlerin öngörülebilmesi de mümkün olabilecektir, geçici bir çözüm sağlanmış olabilecektir."
LNG DEPOLARI VE TERMİNALLERİ ÇÖZÜM OLUR MU?
Mustafa Karahan, bazı yatırımcıların LNG depolama ve terminal yatırımları yapmasının da piyasa oluşumuna tam hizmet edebileceği konusunda şüphelerini dile getirdi: "Mevcut fiyat oluşumu yapısı içerisinde LNG kullanımının fizibilitesinin de diğer hususlar gibi öngörülebilmesi hayli zordur. Ancak geleceğe dönük bir yatırım olarak değerlendirilerek planlar içerisine alındığını düşünmekteyim. Zira gündemdeki gaz fiyatlarıyla rekabet edebilmesi oldukça zor görünüyor."
BOTAŞ BÖLÜNSE DE, YETERLİ ŞEBEKE OLMADAN OLMAZ
Mustafa Karahan, Türkiye'de gaz sektörünün liberalleşmesi yolunda BOTAŞ'ın üçe bölünme hazırlıklarına da değindi ve bunu önemli bir adım olarak niteledi. BOTAŞ'ın tarife yapısı değiştirilip konut gazı dışında özel sektörün bu sektörde ticaret yapabilir hale gelmesi halinde, BOTAŞ'ın da ileitici/dağıtıcı şirket olarak yeterli bir altyapıyla hizmet sunması gerekeceğini vurgulayan Mustafa Karahan, "Konu sadece ticaret olarak değerlendirilmemeli. Türkiye için çok önemli olan TANAP, İran Gazı ve Irak Gazı projeleri takip edilirken bunların gerçekleşmesi durumunda ticarette oluşacak kapasiteye yeterli teknik altyapının da hazırlanıyor olması gerekmektedir. Bu noktada ölçme, depolama ve kompresor ihtiyacı ile ilgili teknik iyileştirmeler, bu sürecin doğru işleyebilmesi için hayati önem arz etmektedir" dedi.
BAKANLIK VE EPDK KONUYA HAKİM
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bu konuya oldukça vakıf olduğunu ve istenilen yönde gerekli adımların atılması için çalıştığını anlatan Mustafa Karahan şu görüşleri dile getirdi:
"Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu da (EPDK) önemli çalışmalar yapmakta. Tabii burada en önemli husus yılların alışkanlıkları ile yerleşik yapının ve sistemin değiştirilmesi ile ilgili iradenin ortaya konmasıdır. Bunun için şimdiden kanuni altyapının hazırlanmaya başlanması gerekmektedir. Örneğin yeni Doğalgaz Piyasası Kanunu'nda gaz piyasasının liberalleşmesine dönük hususlar yer almak zorundadır. Yeni Elektrik Piyasası Kanunu'nda yer alan Elektrik Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) ile uyumlu ve bu yapı bünyesinde doğalgazın da serbest piyasada ticaretinin yapılabilmesine dönük düzenlemelerin yapılması gerekmektedir."
Zaman içinde BOTAŞ'ın elindeki kontratların süresi doldukça bunların yenilenmeyip, işin özel sektöre bırakılacağını anlatan Karahan, "Burada önemli olan sanayi ve elektrik üretimini sağlıklı halde sağlayacak bir altyapının kurulmasıdır. Burada doğalgaz fiyatları tek sorun değildir. Altyapı ve hazırlıklar olmadan doğalgaz fiyatları düşse de sorun çözülmüş olmayacaktır" dedi.
GAZA BAĞIMLILIĞIMIZ DÜŞSE DE LİBERALİZASYON ŞART
Mustafa Karahan, gazdaki liberalizasyon ihtiyacının, Türkiye’nin bugün sıkça eleştirilen yüksek oranda doğalgaz bağımlılığıyla doğrudan bir ilişkisi olmadığını da vurguladı. Enerji üretiminin belli bir yüzdesi doğalgazdan yapılmak zorunda olduğu sürece bunun elektrik üretim maliyetlerinde asıl belirleyici olmaya devam edeceğini belirten Karahan, şöyle devam etti: "Elektrik üretiminin çok cüzi bir kısmı dahi doğalgazdan üretilmekteyse doğalgaz elektrik fiyatları oluşumunda etkili olacaktır. Zira elektrik ihtiyacı, bir kısmından feragat edilebilecek ya da bir kısmının arzı kısa bir zaman da olsa ertelenebilecek bir ihtiyaç değildir. Gereklilik doğduğu anda çok az bir kısım dahi olsa doğalgaz ile üretilecek kısmın da üretilmesi mecburiyet arz eder. Dolayısıyla elektrikte tüm bileşenlerin her biri, her zaman belirleyici olmaktadır. Maliyet bazlı fiyat da elektrik için topyekün üretimin maliyetini ifade etmektedir. Hal böyleyken, sistemin, her türlü ihtimalde üretimi ve dengeli bir fiyat yapısını garanti altına alabiliyor olması gerekmektedir. Doğası gereği volatilitesi yüksek bir emtia olan elektrikte temel sorun 'olmayan elektriğin' fiyatını ne olacağıdır. Bunu 2012 Şubat ayında yaşadık ancak, teknik altyapı yetersizliğiyle fiyatların aşırı dalgalanması, sistemin temel güvensizliklerinden birisidir. Bu güvensizliği en düşük seviyeye indirecek model ise ancak serbest elektrik ve doğal gaz piyasaları olacaktır."