1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. Devlet TEİAŞ`ı dinlemeyen santrallere el koysun

Devlet TEİAŞ`ı dinlemeyen santrallere el koysun

Enerji Günlüğü - Bugünkü TEİAŞ, TETAŞ, TEDAŞ VE EÜAŞ'ın içinden çıktığı, eski Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) Genel Müdürlüğü'nü yapan...

Devlet TEİAŞ`ı dinlemeyen santrallere el koysun

Enerji Günlüğü - Bugünkü TEİAŞ, TETAŞ, TEDAŞ VE EÜAŞ'ın içinden çıktığı, eski Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) Genel Müdürlüğü'nü yapan isimlerden Gültekin Türkoğlu, TEİAŞ'ın talimatlarına uymayan özel sektör santrallerine devletin el koyması gerektiğini söyledi.

31 Mart 2015 tarihinde ülke genelinde yaşanan elektrik Kesintilerinden bir hafta sonra TEİAŞ Genel Müdürü Kemal Yıldır istifa etmiş, Yük Tevzi Dairesi Başkanı Hüseyin Yaylacıoğlu ile Bilişim Dairesi Başkanı Bahadır Uçan ise haklarında soruşturma açılarak kızağa alınmıştı. Ancak elektrik kesintilerinin neden ve nasıl olduğu, bundan sonra benzeri kesintilerin yaşanıp yaşanmayacağı tartışılmaya devam ediyor.

DÜNYA Gazetesi, sektöre geçmişte uzun yıllar hizmet vermiş bir isme mikrofon tuttu. Geçmişte elektrik üretim, iletim, dağıtım ve satış faaliyetlerinin tümünü tek çatı altında yürüten Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) Genel Müdürlüğü'nü yapmış isimlerden Gültekin Türkoğlu, DÜNYA Enerji Editörü ve Enerji Günlüğü Yayın Yönetmeni Mehmet Kara'nın sorularını cevapladı.

31 Mart 2015'te yaşanan genel elektrik kesintisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her şeyden önce elektrik bir kamu hizmetidir. Tek elden planlı şekilde yürütülmesi gerekir. Özelleştirilmesi bu tip olumsuzlukların ortaya çıkmasına neden oluyor.

Ama TEİAŞ bir kamu kurumu...

Şöyle. Ankara Gölbaşı'nda sistemi kontrol eden bir yük tevzi merkezi var. Şayet santraller tek elden yönetilseydi, bu merkezin uyarılarına ve talimatlarına uyacaklardı. İşte bu merkez sistemi kontrol edemeyişinden ileri geliyor bu sorunlar...

Talimata uymamanın yaptırımları yok mu?

Olması lazım ama özelleştirilen bir şirket bir kamu hizmetini kamu denetiminde yapmalı. Kamu denetim yapamıyorsa sistem işlemez. Talimatlara ve mevzuata uymamanın yaptırımı vardır ama bunu uygulayacak olan da kamudur. Özelleştirilen şirketlerin kamu denetimine tabi olması, talimatlara uygun çalışması şarttır. Eğer bunları yapmıyorsa geri alınması gerekir.

Sadece özelleştirilenler yok ki, doğrudan özel şirketlerin kurduğu santraller de var...

Santraller yeni de kurulsa eskiden de kalsa özel sektör tarafından aynı şekilde işletiliyor. Yani kamu, bu santraller üzerinde etkin bir kontrol ve denetim sağlayamıyor. Ben şimdi santrallerin devir sözleşmelerindeki şartları bilemiyorum. Ama bir özel şirket kamu elindeki ya da mülkiyetindeki tesisi işletiyorsa belirli şartlara da uyması gerekir. Uymadığı takdirde de sözleşmenin feshedilmesi, geri alınması, el koyulması lazım.

Sizce 31 Mart'taki büyük elektrik kesintisinin nedeni tam olarak ortaya konuldu mu?

Tam olarak anlaşılmış değil. Hâlâ da sebebi tam açıklanmadı. Demek ki ya gerçek neden söylenmiyor yahut da mesele bir şekilde çözülemiyor. Aslında bunun ciddi olarak araştırılıp esas nedenin bulunması lazım. Ama benim şahsi kanaatim, gerçek neden ortaya çıkarıldığı zaman serbestleştirmenin yanlış olduğu da ortaya çıkacak ve bu yüzden gerçek neden açıklanmıyor ya da olayın derinine inilmiyor veya inilemiyor.

Sizin öneriniz nedir?

Benim önerim, bu sistemden vazgeçilmesi. Çünkü elektrikte planlama esastır. Planlamada da bütün üretim, iletim ve dağıtımın bir arada olması ve hepsinin belirlenen plana uygun hareket etmesi gerekiyor. Santral yapıyorsunuz ama iletim hattı kurmuyorsunuz. Üretilen elektriği tam taşıyamıyorsunuz, dağıtamıyorsunuz... Kâr etmek esas olduğu için, şirket işine gelmeyince üretim yapmayabiliyor. 2009 yılında da 6 ilde elektrik kesintisi olmuştu. O kesinti, bölgeyi besleyen santralin Yük Tevzi'nin talimatına uymamasından, yani bu talimat doğrultusunda üretim yapmamasından kaynaklanmıştı.

Aslında şu anda da bir planlama var gibi görünüyor, hedefler belli, yöntemler tartışılıyor, eksik olan ne?

Yatırımların planlı şekilde yapılmadığı gözüküyor. Planlı yatırım yapılabilmesi için elektrik işinin tek elde, kamu elinde toplanması gerekir. Kâr ön plana geçince bu tip şeyler oluyor tabii... Etkin bir kamu denetimi olmadığı sürece, kâr ön planda tutulduğu sürece bunlar devam eder gider. Burada siyasi irade eğer bunları önlemek istiyorsa ciddi bir denetim mekanizması kurar. Bu yatırımda da önemli, işletmede de önemli.

Sağlıklı bir kamu denetimiyle bu sistem özel işletmelerle de yürüyemez mi?

Elektriğin kamu hizmeti niteliği korunmalı. Kamu hizmetini sadece kamu kuruluşları da yapmaz. Kamu denetiminde özel kuruluşlar da yapar. Ama bunu yaparken belirli kurallara, denetim mekanizmasının şartlarına uyulması gerekir. Eğer uyulmuyor, planlama yapılmıyorsa işler yürümez. Üretim, iletim ve dağıtım sisteminin tek elden planlanması bu yüzden önemli. Bu yapılmadığı sürece, bu dağınıklık devam ettiği sürece bu tip kesintiler ileride de yaşanacaktır. Örneğin üretim planlanıyor ama iletim planlanmıyorsa ya da iletim planlanıyor ama dağıtım planlanmıyorsa ciddi sorunlar yaşanması kaçınılmaz. Her şeyden önce elektrikte kârın ikinci plana atılması, kamu hizmeti amacının birinci planda tutulması gerekir. Geçmişte farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen elektrik hizmetlerinin Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) çatısı altında toplanmasının asıl nedeni de zaten buydu.

Mehmet KARA