Enerji Günlüğü - GENSED Başkanı Halil Demirdağ, sürdürülebilir kalkınma ve çocuklarımızın geleceği için güneş enerjisinin daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.
5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne özel bir açıklama yapan Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkanı Halil Demirdağ, doğal kaynakları korunmuş bir gezegen bırakmanın yolunun güneşten geçtiğini ve 1 MW’lık bir GES’in karbon emisyonunu yaklaşık 500 bin ağaçlık bir orman kadar azalttığını vurguladı.
1 MW GES 500 BİN AĞACA EŞİT
Gelişen teknoloji ile birlikte verimliliği, kullanım süresi ve dayanıklılığı artan güneş panelleriyle elektrik üretmenin çevresel etkisinin yok denecek kadar az olduğunu ifade eden Demirdağ, açıklamasına şöyle devam etti: “Güneş panelleriyle elektrik üretmek, atmosfere zararlı gaz salınımına sebep olmuyor. Tarım dışı alanlara ve çatılara panel kurulumu çevreye zarar vermeyecek ve atık üretmeyecek şekilde yapılabiliyor. Doğal kaynaklara ve canlılara herhangi bir zarar vermediği gibi, güneş panelleriyle üretilen temiz enerjinin bulunduğu çevreye de çok büyük yararı var. Bir güneş paneli sayesinde yaklaşık 100 ağaca eşit oranda karbondioksit emisyonunu azaltmak mümkün. Yani 4 bin civarında panelin yer aldığı 1 MW’lık bir güneş enerjisi santrali kurarsanız, yaklaşık 500 bin ağaçlık bir orman kadar karbon emisyonunun azaltılmasını sağlıyorsunuz. Bunu panel üreten tesisimizdeki çalışanlara da sıkça hatırlatıyorum. Ürettikleri panelleri ağaç gibi görmelerini ve bu paneller sayesinde ağaçlar kadar dünyaya yararlı olduklarını söylüyorum. Yaptığımız iş, geleceğe sürdürülebilir bir dünya bırakma konusundaki sorumluluğumuzu tamamlıyor.”
İYİ BİR GELECEK İÇİN GÜNEŞİ TEŞVİK EDELİM
Güneş enerjisine daha fazla yatırım yaparak doğal kaynakları korumanın mümkün olduğuna dikkat çeken Demirdağ, açıklamasını şöyle tamamladı: “Fosil kaynakların yerini gelecekte güneş gibi yenilenebilir kaynaklar alacak. Almanya, Fransa, Amerika, Japonya gibi gelişmiş ülkeler yenilenebilir enerji kaynaklarını boşuna teşvik etmiyor. Bugün kendi petrolünü ve doğalgazını çıkararak dünyaya satan Suudi Arabistan bile güneşe yatırım yapıyor. Türkiye, atılım yaparak kurulu gücünü 5 bin MW’a çıkarmış olsa da henüz yolun çok başındayız. Şu anda yüzde 2,5 olan güneşin toplam elektrik üretimindeki payını daha da arttırmak yönünde adımlar atmamız gerekiyor. Güneş ve yenilenebilir enerji Türkiye’de teşvik edilmeli. Kurulan her 1.000 MW kapasiteli GES, 110 bin dolarlık doğalgaz ithalat faturasının Türkiye’nin cebinde kalması anlamına geliyor. Güneşe yatırım, ekonomik açıdan daha güçlü bir Türkiye demek. Güneşe yatırım aynı zamanda gelecek nesillere daha iyi bir gelecek ve doğal kaynakları korunmuş bir dünya bırakmak demek.”