KONUK YAZAR: EMİN ORHAN*
Enerjinin geleceğinde iki unsur tartışılma konusu olacaktır. Verimlilik ve karbon salınımının azaltılması. Sistematik araştırmalar neticesinde, daha verimli, daha az karbon salarak enerji edinimi çabasının artması kaçınılmazdır, mecburiyettir.
Ve enerjinin geleceği, verimlilik ve daha az karbon salımı odaklı faaliyetlerinin üzerine oturacaktır.
ENERJİNİN YARISINI RÜZGÂRDAN ALMAK
Enerjinin edinimi, depolanması ve kullanılan makine grupları hızla yenileneceği için insanlık hızla değişecektir. Danimarka’nın tüm enerji ediniminin yarısının rüzgâr enerjisinden geldiğini söylersek yarınlardan ne kastettiğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
ENERJİNİN YÜZDE 67’SİNİ KAYBEDİYORUZ
Enerjinin optimizasyonunu tarif edebilmek için günümüzde kullanılan tüm birincil enerjinin sadece yüzde 33’ü faydalı enerjiye dönüşürken kalan yüzde 67 ise elektrik üretimi, ulaşımı, ağır sanayi ve binalardaki yalıtımsızlık nedeniyle kaboluyor. ( Kristen, Panerali, Energy and Materials, Systemic Efficiency, weforum.org )
1 MİLYARA YAKIN KİŞİ ELEKTRİKSİZ
Yeryüzündeki 900 milyon insanın hâlâ elektrik erişimi yok dersek pek çoğunuzun ‘’Yok artık!..’’ diyeceğinizi düşünüyoruz. Dünyanın tüm yaşam biçimindeki eşitsizlikler çok fazladır. Bugünün enerji dünyası, eşitsiz acımasızlık içindeki yağma politikalarının eseridir. Petrol savaşları, jeopolitik kurgu savaşları, gerilimler, karbon emisyon salınımlarının, zararlı gaz atıklarının buzulları eritmesine kadar giden süreç göz ardı edilecek gibi değil.
AKILCI ODAKLANMA LAZIM
Küresel nüfus artışı ve insanlığın arayışları arasında insanlık doğru kararlar alabilirse enerjinin güvenilirliği, karşılanabilirliği için akılcı odaklanmayı yakalarsak karbon salımının azalışı, kaliteli hava hedeflerine kendiliğinden ulaşabileceğimiz bir yola girmiş olacağız.
İnsanlık, asrımızda enerji konusunda yenilenebilir enerji (rüzgar, güneş, su ) ile fosil yakıttan enerji üreticileri arasındaki rekabetle yüzleşecektir.
ORTAK FAYDA, ORTAK PAYDA, İŞBİRLİĞİ
Mevcut politikalarla, enerji talebinin yüzde 2 arttığı dünyada fosil yakıtların bu talebi karşılaması mümkün değildir. Temiz enerji teknolojilerinin de bugünden yarına genişleyen küresel talepleri , artan nüfusun etkilerini yeterince karşılama imkanı yoktur. Buradan yola çıkarsak enerjinin dünyayı bir çatışma alanına sokmasının anlamsızlığı ortadadır. Dünyayı daha yaşanabilir yapmanın yolu ilerleme için değişim için işbirliği yapmaktan geliyor.
ENERJİ İÇİN TEK BİR SİHİRLİ ÇÖZÜM YOKTUR
Dünyanın enerji ihtiyacı basit değildir. Tek bir çözümü de yoktur. Dünyada, verimli ve uygun maliyetli çoklu yakıtlar, enerji tedariki ve teknolojiler sayesinde emisyon miktarı da düşecektir. Dünyanın bütününü ilgilendiren kalkınma, sürdürülebilir enerji tedarikinin doğru tarif edilmesiyle mümkündür.
Konut, bina yalıtımı çok önemlidir. Çünkü, enerjinin yüzde 25 i kışın ısıtmak için yazın soğutmak için kullanılmaktadır. (World Energy Outlook 2019)
Yenilenebilir enerji, dijital teknolojilerdeki gelişmeler önemli olmakla birlikte enerji kayıplarının yüzde 67 olduğu yerde bina yalıtımı ve bina üretiminde enerjiye en az ihtiyaç duyacak teknik malzemenin önemi bir kez daha göz önünde durmaktadır.
YENİ ENERJİ TALEBİ KARA KITA’DAN
Afrika’nın hızla kentleştiği bir döneme giriyoruz. Kara Kıta’nın enerji talebi de hızla artacak haliyle. Dünyanın Sürdürülebilir Kalkınma Senaryosuna, en yatkın enerji yaklaşımları enerji verimliliği, karbon salımının azaltılması olsa da; ancak çelik, alüminyum, çimento, plastik, ahşap, bitki temelli malzemelerin verimli tasarımı, kullanımı hatta geri dönüşümünü de kapsamaktadır. Yani verimli malzemeler ve verimli kullanım karbon emisyonunu aşağı çekecektir.
FOSİL VE YENİLENEBİLİR BİR ARADA
Yenilenebilir enerji kaynaklarını da fosil yakıtların ana mücadelesi olarak görmemek gerekir. Tamamlayıcı, geliştirici, birlikte işlevseller olarak görmek doğru bir yaklaşımdır. Elektrikli araçların yayılması düşük pil maliyetleri, araçların menzil artışı gibi etkenlerle sağlanacaktır. Fosil yakıtlı otomobiller üretim bantlarından çekilse bile hemen kaybolmayacaktır.
Bunun gibi, kömür, gaz, petrol, odun, gibi fosil yakıtlardan enerji elde etme işi yenilenebilir enerji kaynaklarının inovatif ilerlemesi ile rekabet etmek için yenilenme ihtiyacı hissedecektir. Bütün bu gelişmelerin, değişimlerin yol açacağı en iyi şey ise CO’2 salınımında 2020 den 2050 ye kadar yarı yarıya azalma olacağı varsayılmaktadır.
Yarını bugünden planlamanın yolu artan enerji talebini görmekten gelir. Politik Senaryoların belirlenmesinde petrol savaşlarını dünyanın merkezine almanın insanlık için zararları ortadadır. Daha yaşanabilir bir dünya için, daha ekonomik, yenilenebilir enerji ihtiyacı kalkınmanın asıl unsurudur. Enerjinin ulaşılabilir olması, ucuzlaması fosil yakıtların yanına yenilenebilir enerjiyi de koymamızla mümkündür. Dünyanın, doğru yönde ilerlemesi insanlığın ortak talebine kulak vermesi ile olur.
İnsanlık iyi enerji istiyor. İnsanlık ucuz enerji talep ediyor. İnsanlık daha yaşanabilir bir dünya istiyor.