1. YAZARLAR

  2. Özdilek COŞKUN

  3. Corona günlerinde akaryakıt istasyonlarını yaşatmak!
Özdilek COŞKUN

Özdilek COŞKUN

Yazarın Tüm Yazıları >

Corona günlerinde akaryakıt istasyonlarını yaşatmak!

Karantina günlerinde akaryakıt sektörü. Enerji Günlüğü’ndeki bir haberde yer alan bu başlık, Gabriel Garcia Marquez’in çok sevdiğim kitabını hatırlattı; ‘Kolera günlerinde aşk’. 1880’li yıllarda yaşanan beşinci kolera salgını Hindistan ve Almanya’yı etkisine almış ve resmi kayıtlara göre 981.899 kişinin ölümüne yol açmıştı. Altıncı kolera salgını ise 1899-1923 yılları arasında yaşanmış, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Rusya’da etkisini göstermiş ve 1.5 milyon kişinin ölümüne yol açmıştı.

Kolombiya’lı Marquez, 20. Yüzyılın en önemli yazarlarından birisidir. Ve 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır. Altıncı kolera günlerinde üç kişi arasında yaşanan olayları ve karşılıksız aşkı konu alan bu muhteşem kitabı okumanızı şiddetle öneririm.

7 Nisan 2020 tarihli DÜNYA Gazetesi’nde, akaryakıt sektöründeki son gelişmelere dair görüş ve değerlendirmelerimi içeren bir haber yayınlandı. Enerji Günlüğü'nde de yer alan BU HABER ile ilgili çok fazla geri bildirim aldım. Aynı konuyla ilgili daha detaylı, durum tespitinin ötesinde görüş ve önerilerimi de içeren bu yazıyı zaten kaleme alacaktım. Ancak, geri bildirimde bulunan birçok akaryakıt bayisine de belirttiğim üzere şu tespitleri yapmamız gerekiyor;

Söz konusu haberde kullandığım oranlar 1-15 Mart ile 16-31 Mart 2020 arası dönemi kapsıyordu. Yani aynı oranlar Nisan ayının ilk yarısı için baktığımızda çok daha farklı oluşacak. Perakende pompa akaryakıt satışlarındaki düşüş oranları yüzde 60 belki de yüzde 70’lere ulaşacak.

Verdiğimiz düşüş oranları 3-5 istasyondan aldığımız örnekleme rakamlara değil, pazarın yüzde 80’inini elinde tutan şirketlerin genel rakamlarına dayanıyor.

Arayan bayilere de belirttiğim üzere söz konusu haberdeki rakamlarda Ege Bölgesi, yani İzmir büyükşehir istasyonları, yazlık belde olmaktan çıkmış neredeyse büyük şehir olmuş Çeşme, Kuşadası, Bodrum ve Marmaris gibi şehirler, sadece, karantina oluşur, sokağa çıkma yasağı başlar düşüncesiyle oralara giden insanların yarattığı geçici etkiyle diğer büyükşehirlere göre nispeten az düşüler yaşadılar. Yani o cümlede vurgu yaptığımız şey sadece buydu. Yazlık şehirlere, tatil beldelerine bir hareket yaşandı, bitti. Bu günlerde rakamlara baksak artık oralarda da benzer düşüşler karşımıza çıkacaktır.

Endüstriyel satışlar dediğimiz ya da bir diğer tabirle toptan satışlar da perakende pompa satışları kadar olmasa da mutlaka sert düşüşler yaşayacaktır. Belirttiğimiz şey şu idi, henüz fabrikalar, inşaatlar, şantiyeler, madenler tamamen kapanmadı ya da faaliyetlerini durdurmadı. Ancak, gidişat gösteriyor ki yakın zamanda toptan satışlarda da sert düşüşler yaşanacaktır.

Yazıda özellikle belirtme gereği hissetmemiştim ancak sorulduğu için söylemeliyim ki açıkladığımız rakamlara akaryakıt istasyonlarında pompadan yapılan perakende satışları içerdiği için otogaz yani LPG de dahildir.

Bu kötü günlerde, yarattığı ÖTV, KDV, stopaj, kurumlar vergisi, gelir vergisi toplamı itibariyle ülkenin topladığı vergilerin yüzde 25 ve hatta yüzde 30’unun tek başına toplayarak vergi daireleri gibi çalışan, yaklaşık 250 bin aileye istihdam sağlayan, 40 milyar USD büyüklüğe sahip, her gün yaklaşık 6 milyon müşteriye (içinde bulunduğumuz günlerde bu sayı dramatik şekilde düştü tabii) hizmet veren akaryakıt sektörü için mutlaka yapılması gerekenler, alınması gereken kararlar, hayata geçirilmesi gereken tedbirler var. Bunları sıralamak gerekirse şöyle özetlenebilir:

Acilen akaryakıt istasyonları bir an önce gece 22.00 ile sabah 06.00 saatleri arasında satışa kapatılmalı. Burada en önemli konu hijyendir. Çünkü istasyon tuvaletleri ve marketleri sosyal mesafeye çok uygun olmayan küçük alanlardır. Ve gece gelen müşteri bu konuda büyük risk oluşturmaktadır. Ayrıca, neredeyse yok denecek miktarlarda satış yapılan bu saatler istasyonlara büyük bir masraf yükü getirmektedir. Zorunlu ihtiyaç halleri için mahalle, ilçe ya da şehir bazında nöbetçi istasyonlar belirlenebilir. Eczanelerde olduğu gibi. Birçok büyük şehirde toplu taşıma o saatlerde iptal edildiğinden dolayı personelin işe gelip gitmesi de olanaksız hale gelmiştir.

İstasyon marketleri için sosyal mesafe ve hijyen konularında bilgilendirici ve hatta yaptırım içeren kararlar alınmalı ve istasyon sahipleri ile müşterilere bildirilmelidir.

İstasyon tuvaletleri için sosyal mesafe kuralları belirlenmeli, tuvaletlerin büyüklüğüne bağlı olarak aynı anda en fazla 2 müşterinin kullanımını sağlayacak önlemler alınmalıdır. Günlük 30’dan 8.000’e kadar müşterinin kullandığı alanlar olarak düşünüldüğünde istasyon tuvaletleri en tehlikeli alanlar olarak karşımızda durmakta.

Temassız ödeme teşvik edilmelidir.

İstasyon işletmecileri böylesine zor günlerde personel bulmakta ve istihdam etmekte oldukça zorlanmaktalar. Pompa ve market görevlisi arkadaşlarımız en riskli işi yapmaktalar, taşıtlara, müşterilere, kredi kartlarına, kağıt paralara temas etmek zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla hiçbir çalışan haklı olarak bu işi yapmak istemiyor. Çalışan bulmanın bu kadar zorlaştığı bir dönemde sektör temsilcisi STK’lar (PÜİS, TABGİS vs.) konuyu başta SGK olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşmeli gerekli teşvikleri oluşturmalılar.

Kira ile çalıştırılan akaryakıt istasyonlarında işletmecilere gerekli yardımların oluşturulması önemli bir zorunluluktur. Maliklerin kim olduğuna bağlı olarak değişen önlemler alınmalıdır. Vakıflar, belediyeler, kamu kurumları, dernekler, akaryakıt ana dağıtım şirketleri, özel ve tüzel kişilikler olmak üzere farklı malikler ile gerekli görüşmeler sektör adına yapılmalıdır. Bu konuda en önemli görev sektör temsilcisi STK’lara ve ana dağıtım şirketlerine düşmektedir. Gün, bayileri yaşatma günüdür.

Önceki ve Sonraki Yazılar