1. HABERLER

  2. PETROL

  3. Chevron CEO'su: Enerji krizinden batılı hükümetler sorumlu

Chevron CEO'su: Enerji krizinden batılı hükümetler sorumlu

Chevron CEO'su Wirth: Enerji krizinin sorumlusu batılı hükümetlerdir.

Chevron CEO'su: Enerji krizinden batılı hükümetler sorumlu

Enerji Günlüğü - Chevron CEO'su Mike Wirth enerji krizinin sorumlusunun batılı hükümetler olduğunu söyledi ve insanlığın enerji dönüşümünün gereklerini yerine getirmediğini belirtti.

Fosil yakıtlardan uzaklaşma politikalarının bazı istenmeyen sonuçları olduğunu anlatan Chevron CEO’su Mike Wirth, batılı hükümetlerin izlediği iklim politikalarının enerji piyasalarını daha değişken, öngörülemez ve kaotik hale getirdiğini söyledi. 

“FOSİL YAKITLAR 20 YIL SONRA DA DÜNYAYI YÖNETMEYE DEVAM EDECEK”

Batılı iklim politikalarının küresel petrol ve gaz krizini ikiye katlayacak derecede kötüleştirdiğini kaydeden Wirth, bu etkinin Avrupa’dan ABD’de Kaliforniya’ya kadar hissedildiğini bildirdi ve şöyle konuştu, “Son 20 yılda yenilenebilir kaynaklara yapılan yoğun küresel yatırıma rağmen, fosil yakıtların hala küresel talebin yüzde 80'ini karşıladığını kaydeden Wirth’e göre enerji sorunları hakkında artık dürüstçe konuşmanın zamanı geldi. Gelişmiş dünyada enerji hakkındaki tartışmalar iklimin merkeze alındığı bir yöne odaklandı. İklim önemli belki ama gerçek şu ki fosil yakıt dediğimiz şey dünyayı yöneten şeydir. Yarın da dünyayı fosil yakıtlar yönetecek! Bundan beş yıl sonra da; 10 yıl sonra ve 20 yıl sonra da. İklim ve enerji dönüşümü konusunda da çok yanlış bir yaklaşım var; zannediliyor ki A sisteminden B sistemine geçme kararı alıyoruz ve hop, geçiyoruz. Böyle bir şey yok. Her şeyin bir çırpıda değiştirilmesi mümkün değil.”

“ÜRETİM YATIRIMLARI PANDEMİ ÖNCESİNİN YARISI KADAR”

Enerji krizinin Rusya'nın Ukrayna’yı işgalinden çok önce başladığını hatırlatan Wirth, “Yeni petrol arzını karşılayacak yatırımlar yıllardır yetersiz düzeyde kaldı. Kriz bunun üzerine büyüdü. Petrol ve gaz projelerine yapılan yıllık sermaye harcamaları, pandemi öncesi dönemdeki harcamaların yarısı düzeyinde. Ama talep düzenli olarak artmayı sürdürüyor. Buradan çıkacak tek sonuç kriz olacaktı elbette” diye konuştu. 

Alternatif enerji kaynaklarına ilişkin yatırım harcamalarının da “trilyonlarca dolar eksik” olduğunu söyleyen Mike Wirth, “Çelişkilerle dolu bu konjonktürde nükleeri kapatmaktan, kömürden çıkmaktan, petrol ve gazın yıldızını düşürmekten bahsetmek çok ciddi bir risktir” ifadelerini kullandı.  

ABD HÜKÜMETİ ŞİRKETLER KRİZİN YÜKÜNÜ PAYLAŞSIN İSTİYOR

Dünyada üretilen petrolün %2’sini üreten Chevron, ExxonMobil'den sonra piyasa değeri bakımından dünyadaki ikinci büyük şirket. Şirket geçen yıl düşük karbonlu teknolojilere yedi yılda 10 milyar dolar harcamayı planladığını duyurmuştu. Şirketin 2050’ye kadar operasyonel emisyonlarını net sıfıra indirme hedefi bulunuyor. Ancak bu hedef, Chevron tarafından piyasaya sürülen ürünlerin etkilerini kapsamıyor. Şirket 2022’de; 800 milyon doları düşük karbonlu projelere tahsisli olmak üzere toplam 15 milyar dolar yatırım yapacak. 

İnsan etkinliğine dayalı iklim değişikliği olgusunu kabul ettiğini de vurgulayan Wirth, bu kabulün karşısında yasal ve gerekli ürünler ürettiklerini, bunların da insan hayatına getirdiklerinin vazgeçilmez olduğunu kaydetti. 

ABD’de Biden yönetimi, yükselen petrol fiyatlarını aşağı çekmek için şirketlere de baskı uyguluyor. Biden geçen yıl, Chevron ve ExxonMobil gibi büyük şirketlerin potansiyel yasa dışı davranışlarından bahsederek çok yüksek miktarda kar etmelerinin kabul edilemeyeceğini söylemişti. Biden bir yandan da bu şirketlere üretimi arttırma çağrıları yapıyor. Ancak şirketler yeni sondaj projelerinden uzak duruyor.