1. YAZARLAR

  2. Haluk DİRESKENELİ

  3. Buhar kazanının kilosu kaça?
Haluk DİRESKENELİ

Haluk DİRESKENELİ

Yazarın Tüm Yazıları >

Buhar kazanının kilosu kaça?

Değerli okuyucular. bizim alıcı millet mutlaka malı kilo ile değerlendirir. Yani çoğuna göre her şeyin ille de kavun karpuz gibi basit bir kilo değeri olmalıdır. Oysa hayat o kadar basit değil. Hele enerji işleri hiç öyle değil, bırakın konuya uzak olanları, işin tam göbeğinde bulunanlar için bile çok karmaşıktır.  

Zor bir teklifi hazırlarsınız, kocaman dosyalar olur, içine yerleşim, kazan, buhar türbini resimleri detaylarını koyarsınız, şirket kataloglarını, daha önce yaptığınız benzer referansları eklersiniz. Önce postayla yollarsınız, bazen elden götürür verirsiniz. 

Bir gün Trakya'nın ortasında bir fabrikaya bir buhar kazanı teklif dosyası götürdüm. Fabrikanın yetkili müdürü beni odasına aldı. Yıllar içinde bakım onarım Şefliğinden fabrika müdürlüğüne yükselmiş bir makina mühendisiydi. 

İkimiz de kravatlıydık. Fabrikanın mevcut basit düşük buhar çıkış kapasiteli fuel-oil yakan alevduman tipi buhar kazanı yerine yakın çevredeki (Saray) düşük kalorifik değerli yerli kömürü yakacak bir suborulu yüksek randımanlı buhar kazanı almayı düşünüyorlardı. 

İşin gerçeği, aslında böylesi bir proje ve satın alma tamamen müdürün kendi fikri idi. Henüz patrondan onay da almamıştı. Teklif dosyasını önüne koydum, teklifi yavaş yavaş anlatmaya başladım. Aradan bir saat geçti, sunum bitmeye yakın, dışarda bir hareketlenme oldu, “patron geliyor, filanca bey geliyor” dediler. 

Kocaman bir siyah Mercedes fabrika nizamiyesinden içeri girdi. İçinden alacalı renklerde pantolon ceket giymiş, kravatsız, gömlek düğmeleri açık bir adam indi. Geldi ve fabrika müdürünün odasına girdi, onun masasına oturdu. 

Fabrika müdürü nerdeyse hazırolda, heyecan içinde yanda ayakta duruyor. Benim orda bulunuşumun sebebini gelen adama anlattı. Adam dosyaya baktı, parmağının ucuyla sayfaları araladı, fiyatı aradı, buldu, sonra bana “bu kazanın kilo fiyatı kaç para?” diye sordu. 

Zaman içinde bu soruya çok kez muhatap olduğum için artık alıştım. Şimdilerde bu soru gelince artık cevap vermiyorum. Eşyalarımı toplayıp en kısa zamanda ordan ayrılıyorum. 

Buhar kazanı kilo fiyatı endüstriyel kazanlarda 20-30 ABD Doları, büyük termik santrallerde basit ucuz çelik konstrüksiyon daha ağırlıklı olduğu için fiyat kilo başına 10 ABD Doları’na kadar düşer. 

Son yıllarda Çin teslimatı buhar kazanlarında da bu rakamlar gözleniyor. Covid-19 sürecinde Çin büyük kapsamlı çelik konstrüksiyon ihracatı yapamıyor. Önümüzdeki 2-3 yıl satış tanıtım için eleman bile gönderemeyecekler. Bir süre Çin finansmanı ile alım beklemeyelim. 

Neyse biz Trakya’daki teklifimize dönelim. Fabrikanın patronu buhar kazanı kilo fiyatını sormuştu ya, ben de acemilik, saflık herhalde, toplam tonajı ve son fiyatı söyledim. Kilo fiyatı yaklaşık 20 ABD Doları çıktı. 

Adam bana tekstilin, kartonun, kağıdın, fiyatlarını saymaya başladı. Elma ile armudun fiyatlarının kıyaslanması bana saçma geldi. Ama alıcı her zaman haklıdır prensibi ile sustum, konuşmanın bitmesini bekledim. Adam konuştu konuştu, bu arada kendi personeline söylendi, eleştirdi, hatta üslubunu, ağzını bile bozdu. 

Toplantı bitti, fabrikadan ayrıldım. Bir daha uğramadım. Daha sonraları buradan gelen sorulara, taleplere, toplantı davetlerine mesafeli durdum. 

Bir buhar kazanı sadece çekil konstrüksiyon değildir, içinde özel tasarım harcamaları vardır, elektrik elektronik enstrümantasyon vardır. 

Özel ekipmanlar, kurum üfleyiciler, vantilatörler, pompalar bulunur. Çelik konstrüksiyon bir yapıda kilo fiyatı 1-2 ABD Doları olabilir. 

İkinci el hurda bir buhar kazanının, “ordan sök burda yeniden monte et” kilo fiyatı 2-3-5 dolara düşebilir. 

20-30 yıl kullanıldıktan sonra Hollanda, Almanya, Güney Afrika fabrikasından sökülüp burada tekrar monte edilen, söküldükten sonra kumlanıp temizlenip boyanıp tekrar satılan ve 30 yıl daha çalışması beklenen eski tasarım buhar kazanının randımanı düşük olur. Daha çok yakıt harcar, daha çok çevreyi kirletir. Yatırımcı “malı çok ucuza aldım” zanneder ama aradan 2-3 yıl geçmeden santral çöker. Düzeltme işini harcama yetkisi az yeni genç mühendise verirler, çocuğun kafasında sıkıntıdan saç kalmaz.

Bizim piyasa, satıcı paralamak üstüne kurulmuştur. Kazan-kazan yoktur. Satıcı malını satabilmek için her şeye razı olmak zorunda anlayışı vardır. Sonunda satılan mal ayıplı, çalışmaz, döküntü mal olur.

Keşke bir projeye teklif verirken masrafları karşıdan alabilseydik. Bizde olmuyor. Masraf edip alıcının adresine, fabrikasına, işyerine gidiyorsun, zaman harcıyorsun. Saçma bir tavır sergiliyorlar, yetkisiz insanlar karşına çıkıyor. Boşa zaman ve para harcadığın için kendine kızıyorsun.

Fabrikanın alacalı bulacalı elbise giymiş, gömlek düğmeleri açık patronu en son model Mercedes arabaya biner, parası neyse öder. Ama iş fabrikanın buhar kazanına gelince en ucuzunu arar. Çalışır mı çalışmaz mı bakmaz. Sonunda çalışmaz elde kalır.

Aklı başında, aileden eğitimli, kültürlü kişilerin patron ve/veya yönetici olduğu şirket guruplarında durum daha farklıdır. Onlarda da en ucuz malı alma önceliği elbet vardır ama en iyisini en iyi fiyata almak kabul görür. 

Son makalemde Ağaçlı kömürünün kalorifik değerini 3000 kilokalori yazmışım. Bir çok dikkatli okurumdan düzeltme ve eleştiri geldi. Alt ısıl değer kilo başına kilokalori cinsinden ifade edilir. Yani Ağaçlı kömürünün alt ısıl değeri kilo başına 3000 kilokalori civarındadır. Aynı şekilde ocak başına değişmek durumunda. Trakya’daki Saray kömürünün alt ısıl değeri 1000-1500 kilokalori civarındadır. 

Popüler Teknik makale yazarlarının mutlaka iyi bir editöre ihtiyaçları vardır. Yazarın makalesinde çok sayıda ifade imla hatası olabilir. Editör bunları ikinci bir dikkatli gözle düzeltir, ifadeye daha okunabilir anlam katar.

Editörü olmayan ham yazıların yayınlandığı internet sayfalarına bakıyorum, imla ve ifade yanlışları ike dolu, okunur halleri yok. Enerji Günlüğü internet sayfasında editörümüz bu görevi harika bir şekilde yerine getiriyor. Makaleler onun süzgecinden geçip size ulaşıyor. Editörümüz “Ben mühendis ya da teknik bir adam değilim. Beni sıradan bir okuyucu kabul edin. Benim anlamadığım bir makaleyi, sıradan, teknik olmayan okur da okumaz anlayamaz, yayına giremez” der ki, çok doğru. 

Bazan bazı makaleler size ulaşmıyor. Çünkü içinde belki hassasiyet oluşturabilecek bir anlatım vardır. Benim hiçbir ititazım yok. Bu makale önce Enerji Günlüğü sayfasında yayın için editörün onayını bekliyor, sonra WhatsApp, yahoogroups iletişim kanallarına geçiyor. Gözünüze çarpan önemli bir yanlış hata veya bir yorumunuz varsa beklerim. Benim makalelerde şahıs ismi, şirket ismi özellikle yoktur, boşuna aramayın. 

Önceki ve Sonraki Yazılar