Enerji Günlüğü - Lawrence Berkeley Unusual Laboratuvarı emekli bilim insanlarından Dr. Robert J. Budnitz, yeni nükleer santral kuracak ülkelerin güçlü ve bağımsız düzenleme kurumlarına ihtiyacı olduğunu söyledi.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından gerçekleştirilen ‘‘Karbon Kısıtlı Bir Dünyada Nükleer Enerjinin Görünümü” webinarında bir sunum paylaşan Lawrence Berkeley Unusual Laboratuvarı emekli bilim insanlarından Dr. Robert J. Budnitz, Türkiye gibi yeni nükleer santral kuracak ülkelerle ilgili kurumsal ve kültürel kaygılara dikkat çekerek, bu ülkelerde bağımsız ve güçlü bir düzenleme Kurumu’na ihtiyaç olduğunu kaydetti. Budnitz ayrıca bu ülkelerin uluslararası kurumlara katılması gerektiğinin de altını çizdi.
Budnitz yolsuzluk kültürü ile otoriteye çok fazla saygı duyulan bir kültürü de nükleer enerji alanındaki kültürel kaygılar olarak ifade etti.
NÜKLEER ENERJİ GÜNÜMÜZDE ÇOK DAHA GÜVENLİ
Budnitz, nükleer enerji ile ilgili kamuoyunun en büyük kaygısının güvenlik noktasında toplandığına dikkat çekerek, nükleer güvenliğin günümüzde çok daha geliştiğini kaydetti. Bunun temel nedeninin kazanılan deneyimler olduğunu ifade eden Budnitz, bu ana neden dışında gelişmiş yeni tasarımları, operatör performansının gelişmesini, gelişmiş bakım, güvenlik kültürü ve küresel düzeyde deneyimlerin paylaşılmasını da nükleer enerjide güvenliği arttıran etmenler olarak sıraladı.
Büyük nükleer reaktörlerin daha kolay işletilebildiğini ve operatöre daha az bağlı çalıştığını belirten Budnitz, bunun yanında küçük modüler nükleer reaktör (SMR) teknolojisinin oldukça gelişmiş olduğunu ve daha küçük güvenlik sistemlerine ihtiyaç duyan bu santrallerin çok daha güvenli olduğunu da kaydetti.
KÜRESEL KARBONSUZ ELEKTRİK ÜRETİMİNDE NÜKLEERİN PAYI %28
Budnitz’in sunumuna göre dünya genelinde 2020 yılı itibariyle 31 ülkede 440 nükleer reaktör bulunuyor. Ayrıca 20 ülkede 55 nükleer reaktör de inşa halinde. Şu anda küresel elektrik üretiminde nükleerin payı yüzde 10 iken karbonsuz elektrik üretiminde nükleerin payı yüzde 28. Bu reaktörlerin de devreye alınmasıyla nükleer santrallerin karbonsuz elektrik üretiminde nükleerin payı yüzde 28’den yüzde 32’ye yükselecek.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü