Akaryakıtta ÖTV kaldırılsın!

Nasıl, slogan gibi cümle değil mi?

Olsun...

Böylece hiç lafı dolandırmadan konuya girmiş olduk. 

Son zamanlarda sıkça gündeme gelen, getirilen, kullanılan bir cümle kafamı bozuyor: 

Devlet şu kadar vergi gelirinden feragat etti! 

Kimi zaman bu cümle “devlet vergi konusunda fedakarlıkta bulundu” şeklinde de kurulabiliyor. 

Peki devlet vergiden feragat eder mi, edebilir mi? 

Bu soruya cevap vermeden önce, devlet kim sorusunu cevaplamak lazım. 

Devlet öyle vatandaştan bağımsız bir yapı değil. Teorik olarak toplumdaki bireylerin kendi rızalarıyla kurup bazı yetkileri kendisine bıraktıkları, ortak bir yapıdır. Yani kendileri adına kim hizmetlerin görülmesi için oluşturulmuş bir organizasyondur, mekanizmadır. 

Ha bu arada, öyle bazılarının dile getirdiği gibi devlet kutsal falan da değildir. 

Güvenlik ve altyapı hizmetleri, devletin vatandaşa sağladığı imkânların başında gelir. 

O halde devlete ödenen vergi devletin değil, vatandaşındır. Devlet burada sadece emanetçidir. 

Yani, devlet vatandaştan bağımsız bir varlık değil ki, vatandaşa hizmet için toplanması gereken vergiden vazgeçsin. 

Her şey bir tarafa, eğer devlet bu gelirden vazgeçebiliyorsa zaten bugüne kadar hiç almaması gerekmez miydi? 

Yani devlet bir gelirden vazgeçebiliyorsa, bugüne kadar hiç gerekmediği halde vatandaşın cebine el atıyormuş demektir. 

Şimdi başa dönersek, “Devlet akaryakıtta ÖTV gelirinden feragat etti, ediyor” türü cümlelerin gerçekte bir karşılığı yoktur. 

Eğer vergiden feragat ettiği söylenebiliyorsa, demek ki devletin bugüne ÖTV adı altında akaryakıt tüketicisinden kestiği para vergi değil, başka bir şeydir ve onun adına da siz karar verin lütfen... 

Madem öyle, akaryakıtta pompa fiyatlarını sabit tutmak için devreye sokulan esnek ÖTV uygulaması kapsamında gidilecek yer kalmamış, yani hazır ÖTV esnetile esnetile sıfırlanmışken, toptan kaldırıverin gitsin. Ne siz sıkılın, ne vatandaş bu yükü daha fazla çeksin. 

Tüm bunlardan sonra “Ama devlet hizmet vermek için gelire ihtiyaç duyar” demeye kalkanın kalbini kırarım. 

Bu arada bir de şöyle düşünün, akaryakıt tüketenden vergi almıyorsan, tüketmeyen ama çay içen garibanın günahı ne, onunkileri de alma? 

Ne, kafanız mı karıştı? 

Olsun, kafa karışıklığı iyidir…