Enerji Günlüğü - Sanko Enerji CEO’su Hakan Yıldırım, IICEC Konferansı’nda yaptığı konuşmada enerji sektörünü en çok heyecanlandıran ve en çok kaygılandıran konuları anlattı.
Konferansa gelmeden önceki iki hafta boyunca toplam 40 bin MW’lık kurulu gücü temsil eden 16 enerji şirketinin CEO’ları ve 6 dernek başkanıyla telefon görüşmeleri yaptığını ifade eden Yıldırım, onlara son dönemde kendilerini en çok endişelendiren ve en çok heyecanlandıran konuları sorduğunu belitti.
Hakan Yıldırım konuşmasına söyle devam etti:
“İlginç bir şekilde çok net ve birbirine yakın cevaplar aldım. Sektörün profesyonellerine en çok kaygı veren şey ‘öngörülemezlik’. Bu kelime tüm CEO’lar tarafından söylendi. Enerji sektöründe çalışan bir yöneticinin, hissedarı motive etmek için cevaplaması gereken sorular var. “Ne kuracağım? Ne zaman kuracağım? Kuracağım şey bir santralse bundan nasıl bir nakit akışı elde edeceğim? Bu gelirin üzerinde fizibilitede olmayan herhangi bir limit, altında bir vergi olacak mı? Bu santrali ben hangi kaynaklarla finanse edeceğim? O kaynağa gerçekten ihtiyacım olduğu gün bana maliyeti ne olacak? Bu yatırım kararını verirken yürürlükte olan mevzuat neydi? Bundan birkaç ay sonra bu mevzuat neye dönüşecek? Her cuma gecesi ben ekran karşısında Resmi Gazete’nin yayınlanmasını bekleyecek miyim? Cumartesi sabahı acaba nasıl bir fırsat kaçırdığımı ekibe soracak mıyım?” Bunların cevaplanması lazım.
Bunların ötesinde, ülke rüzgarda, güneşte, depolamada, hidrojende ne düşünüyor, hedefleri, stratejileri ne? Benim şirket olarak koyduğum stratejilerle uyumlu mu?
CEO’LARIN DERDİ GOL YEMEMEK
Görüştüğü yöneticilerin çoğunun bu sorulara net bir cevap veremediğine dikkat çeken Yıldırım şöyle konuştu:
“Bugün çoğumuz, ben dahil, CEO olarak görev yapmıyoruz aslında, COO olarak görev yapıyoruz, yani günlük operasyonlarımızı yürütüyoruz… Gol yemeden nakit akışını yürütüp, motivasyonu sağlamaya çalışıyoruz… Dolayısıyla bu sorulara cevap verememe, öngörülemezlik, belirsizlik, çok ciddi bir kaygıya neden oluyor.”
PROJELERİN RİSK PRİMLERİ ARTACAK
Tabi bu kaygı Türkiye’ye özel değil. Savaşla birlikte çok ciddi, çalkantılı bir dönemden geçiyoruz. Biraz da popülist yaklaşımlarla, Avrupa’da da bu böyle, günü kurtarmak için fiyat sınırlaması vergi getirme gibi uygulamalara gidiyor hükümetler.
Kısa vadede bu destekleme mekanizmaları son tüketicinin faturalarının yükseltilmemesinin maliyetini karşılıyor ama orta ve uzun vadede projelerin nakit akışlarının serbest piyasa dışındaki unsurların etkisine maruz kaldığı gerçeğini hepimize gösteriyor. Bu orta ve uzun vadede projeler üzerindeki risk primlerini artıracak.”
TEKNOLOJİ VE YEŞİL DÖNÜŞÜM HEYECAN YARATIYOR
Telefonda konuştuğu CEO ve dernek başkanlarının büyük bir kısmının heyecanlarını kaybettiğine dikkat çeken Sanko Enerji CEO’su Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
“Farklı cevap verenler ise çok ciddi bir ekonomik dönüşüm var, yeşil dönüşüm var dolayısıyla bu ciddi bir büyüme sağlayacak diye düşünüyor. Yenilenebilir enerji artık bir hobi değil, ülkelerin kendilerini koruma enstrümanı haline geldi. Bu alanda bir ivmelenme göreceğiz.
Bununla beraber teknoloji de çok hızlı gelişiyor. Dolayısıyla yatırımcı tarafında bulunup, ‘Biz de teknoloji tarafında yer alabilir miyiz? Hidrojen ve depolama daha çok yeni, buralarda birşey yapabilir miyiz?’ soruları çok sorulmaya başlandı.
Hakan Yıldırım konuşmasında heyecanın da kaygının da aslında faydalı duygular olduğunu, insanı koşmaya teşvik ettiğini söyledi. Yıldırım, “Kaygılarımızı doğru adresleyebilirsek heyecanın peşinde daha fazla koşabiliriz. Sektördeki bu kadar tecrübeli isim ve şirketin önemli başarılara imza atacağına inancım tam” dedi.
Mehmet DAYIOĞLU - ENERJİ GÜNLÜĞÜ