1. HABERLER

  2. YENİLENEBİLİR

  3. RÜZGAR

  4. Bayçöl: Yenilenebilire yatırım Türkiye’nin yeşil hidrojende önünü açacak

Bayçöl: Yenilenebilire yatırım Türkiye’nin yeşil hidrojende önünü açacak

Enerjisa Üretim, CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, rüzgar türbinlerinin çok önemli parçalarının artık Türkiye’de üretilebildiğini belirterek, Çandarlı Limanı ile offshore rüzgar türbinlerinde de Türkiye’nin tüm dünyanın tedarikçisi konumuna gelebileceğini kaydet

Bayçöl: Yenilenebilire yatırım Türkiye’nin yeşil hidrojende önünü açacak

Enerji Günlüğü - Enerjisa Üretim, CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, yenilenebilire yatırımın Türkiye’nin yeşil hidrojende önünü açacağını ve Türkiye’nin ilk defa dışarıya enerji satan, bundan gelir elde eden ülke konumuna gelebileceğini söyledi.

Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Rüzgar Günü etkinliğinde yaptığı konuşmada, rüzgarda büyük bir trend olduğunu ve kapasitenin artmaya devam edeceğini kaydetti. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde YEKA-2 1000 MW’lık rüzgar santrallerini Balıkesir, Aydın, Denizli Çanakkale, Muğla’da hayata geçireceklerini ifade eden Bayçöl, sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında bu yıl 1 milyon adetten fazla fidan dikimi yapacaklarını kaydetti. Başlattıkları Momentum programıyla da sürdürülebilirliğin en önemli başlıklarından biri olan sektörün erkek egemen bir sektörden kadınlara yer açacak dönüşümünü 3 yıl içinde başaracaklarını da sözlerine ekledi.

TÜRKİYE’DEN ÜMİTLİ OLMAK İÇİN 3 HUSUS

Herkesin Türkiye’ye daha pozitif bakıp ümitli olması için üç temel hususa dikkat çeken Bayçöl, bunları şöyle sıraladı:

“Türkiye’de şu an rüzgar kurulu gücü 11 bin 400 MW. Türkiye’nin toplam kurulu gücü 100 bin MW mertebesinde, yani %10’un biraz üzerinde rüzgarımız var. Halbuki 40-50 bin MW potansiyelimiz var. Biz yenilenebilirde potansiyelimizi hala daha hayata geçirmemiş vaziyetteyiz. Bunun için karalar bağlamamak lazım. Yenilenebilirde yatırım maliyetleri sürekli düşüyor. Biz daha ekonomik bir şekilde Almanya’nın kurulu güç seviyelerine gelebiliriz. 

İkincisi; yenilenebilire yatırım Türkiye’nin yeşil hidrojende önünü açmış olacak. Dolayısıyla her MW yenilenebilir yatırım sadece bizim elektrik ve elektron ihtiyacımıza değil, aynı zamanda yeşil hidrojen elde etmemize, sanayinin bu şekilde karbon ayak izini azaltarak ihraç gücünü korumasına, hem de bir noktada yeşil hidrojeni yurtdışına satma potansiyelini getiriyor olacak. Yani Türkiye tarihinde ilk defa dışarıya enerji satan, bundan gelir elde eden ülke konumuna gelebilir. Dolayısıyla Avrupa’nın ve bu coğrafyanın enerji çözüm ortağı olabilir. 

Son olarak da rüzgar türbinlerinin çok önemli parçaları artık Türkiye’de üretiliyor. 20-25 binden fazla insan bu sektörde çalışıyor. Ve sadece küçük, eskiden kayda değer gibi görünmeyen parçaları değil, bu türbinlerin jeneratörlerini, ana aksamlarını üretir hale geldi. Sanıyorum Çandarlı Limanı da Türkiye’ye bir enerji üssü olarak kazandırılırsa, offshore rüzgar türbinlerinde de Türkiye tüm dünyanın tedarikçisi konumuna gelebilir. Dolayısıyla çok ümitli olabileceğimiz bir çok başlık var Türkiye açısından.”

“TÜRK MÜHENDİSLER DAHA VERİMLİ TÜRBİN GELİŞTİRDİ” 

Bayçöl, bütün bunların inovasyon demek olduğunu belirterek, “Bütün bu sektöre eskiden Almanya, İskandinavya coğrafyası mühendisliğini yapardı. Aslında çok kolay bir mühendislik yapmışlar, çünkü dümdüz ovalarda rüzgar türbinleri yapmışlar. İlk defa Türkiye’de rüzgar türbinleri yapılırken farklı topolojide daha verimli santrali kurabilmenin yolu açılmış oldu ve bunu sürükleyen, bir noktaya getiren arkadaşlar Türkiye’deki mühendis arkadaşlar” ifadesini kullandı. 

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü