Enerji Günlüğü- Ambarlık HES projesi için verilen "ÇED gerekli değildir" kararıyla ilgili Rize İdare Mahkemesinin iki kez yürütmeyi durdurma kararı verdiği açıklandı.
Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, 53 Gazeteciler Derneğinde yaptığı açıklamada, Salarha Deresi üzerinde yapımı planlanan Ambarlık HES projesi için verilen "ÇED gerekli değildir" kararıyla ilgili Rize İdare Mahkemesinin iki kez yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirtti.
"SU KULLANIM HAKKI ANLAŞMASININ DA YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA KARAR VERİLDİ”
Dönemin Çevre ve Orman Bakanlığının yeniden yapılan proje çalışması sonrası eksikliklerin giderilmesinin ardından proje için ''ÇED gerekli değildir'' kararı vermesi üzerine bir grup köylünün Rize İdare Mahkemesine dava açtığını ifade eden Şan, mahkemenin bir süre önce dava kapsamında "ÇED gerekli değildir" kararını iptal ettiğini söyledi.
Köylülerin bir süre önce söz konusu HES şirketinin projeye ilişkin su kullanım anlaşmasının iptal edilmesi için Danıştay 13. Dairesine dava açtığını kaydeden Şan, şöyle devam etti:
"Davada ayrıca su kullanım hakkı ve işletme esaslarına ilişkin anlaşmaların dayanağı olan 26 Haziran 2003 tarih ve 25150 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik iptali ve yürütmesinin durdurulması istenmişti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü aleyhine açılan ve Danıştay 13. Dairesinde görülen davada, ilgili Bakanlık, DSİ ve HES şirketinin bütün itirazlarına karşın söz konusu ÇED raporunun iptal edilmesi nedeniyle ilgili şirketin su kullanımına ilişkin işletme esaslarını belirleyen su kullanım hakkı anlaşmasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına oy birliği ile karar verdi. Kararda, Rize İdare Mahkemesinin iptal kararına da yer verildi."
“DANIŞTAY’IN VERDİĞİ BU KARAR TARİHE DÜŞÜLEN BİR NOT”
"Danıştay'ın verdiği bu karar tarihe düşülen bir nottur ancak diğer yargı kararları gibi gerekleri yerine getirilmezse ortaya çıkacak vebal, HES'leri dayatan bütün siyasiler ile bürokratların alınlarında asılı kalacaktır" diyen Şan, "Bizim için bu karar, HES'lerde en başa dönülmesi anlamındadır. Yapılan su kullanım hakkı anlaşmalarıyla sularımız 49+49 yıllığına özel sektöre devrediliyor ve böylece adı konulmamış bir özelleştirme süreci ile ticarileştirilerek bir meta haline getiriliyordu. Bu durum kesinlikle kabul edilemez ve seyirci kalınamaz bir durumdu" ifadelerini kullandı.