Avrupa’yla kendimizi karşılaştırmaya çok meraklıyızdır.
Ama son yıllarda pek çok konuda olduğu gibi burada da ikiye bölünür, en uçlara savruluruz. Bir yarımız “Avrupa’ya beş basarız,” diye böbürlenir, diğer yarımız “Avrupa nerde, bir nerdeyiz,” diye sızlanır.
Son dönemde akaryakıt zamlarında ipin ucu iyice kaçınca, geleneksel Avrupa kıyaslamaları yine başladı: Acaba kim daha ucuz?
Doğrusu, ben de merak ettim, bir araştırayım dedim.
En baştan söyleyeyim, son zamlardan sonra bile koca Avrupa'da dolar bazında benzin fiyatı bizden daha düşük olan sadece iki ülke var: Rusya ve Ukrayna. Motorinde ise üç ülke: Rusya, Belarus ve Moldova.
Avrupa’daki ortalama benzin ya da motorin fiyatı bizden yaklaşık yüzde 35 daha yüksek. Örnek göstermeyi çok sevdiğimiz Almanya’da ise fiyatlar yüzde 50 daha yukarıda.
Bu kadar zamdan sonra bile böyle bir tablonun ortada olması şaşırtıcı değil mi?
Ama durun bakalım, yazının daha başındayız.
Elbette, yukarıdaki bilgi, tartışma programlarında hükümetin zamlarını savunmayı kendisine görev edinmiş ekran gevezelerinin çok işine yarayabilir. Hatta bu rakamları önüne alıp iştahla Avrupa’nın bizi nasıl kıskandığını da dakikalarca anlatabilir.
Ama doğrusunu isterseniz, bizim hiç bir işimize yaramaz. Çünkü bu rakamlar sadece fiyat düzeylerini gösterir. Yoksa, yakıtın vatandaş için ucuz mu pahalı mı olduğunu söylemez bu veriler.
Eğer Avrupa’daki gelir düzeyleri bizden daha yüksekse, onlar için yüksek akaryakıt fiyatları bizde olduğu kadar sorun olmayacaktır. Yani burada önemli olan akaryakıtın fiyatı değil, bu fiyatın vatandaşın geliri içindeki payıdır.
Öyleyse bir de buna bakalım: Acaba, bizdeki ya da Avrupa’daki bir vatandaş 50 litrelik bir depo yakıt için gelirinin ne kadarlık kısmını harcamak zorunda?
Dünya Bankası’nın hesapladığı ortalama kişi başına gelir rakamlarını önümüze koyduğumuzda, yukarıdaki tablo elbette farklılaşıyor. Gelir düzeylerini dikkate aldığımızda, Türkiye, benzinde de motorinde de Avrupa’nın en pahalı altıncı ülkesi. Avrupa’nın genel ortalaması aylık gelirinin yaklaşık yüzde 5’iyle 1 depo yakıt alabilirken, Türkiye’deki otomobil kullanıcısı benzin için gelirinin yüzde 7,5’ini, motorin içinse yüzde 7,1’ini harcamak zorunda. Akaryakıt fiyatları bizden yaklaşık yüzde 50 daha yüksek olan Almanya’da ise ortalama vatandaş gelirinin sadece yüzde 2,5’iyle deposunu doldurabiliyor.
Dolayısıyla, Türkiye ile Avrupa arasında karşılaştırmalar yaparken fiyat düzeylerini tek başına alıp ortalama geliri dikkate almamak doğru olmaz.
Ama bana sorarsanız, bu hesaplamalarda hâlâ eksik bir şeyler var.
Neden derseniz, Türkiye Avrupa’nın gelir dağılımı en bozuk ülkesidir ve bu nedenle hesaplanan ortalama milli geliri Avrupa’nın çoğu ülkesine göre aslında fazla abartılıdır. Gelir dağılımı o kadar dengesizdir ki en üstteki yüzde 20’lik mutlu azınlık bir yandan ülke gelirlerinin yarısını cebine atar, diğer yandan ortalama geliri de yukarıya çekerek çarpıtır ve olduğundan yüksek görünmesine neden olur. Dolayısıyla, Türkiye’de ortalama gelirin içinde akaryakıt giderlerinin payı yukarıda verilen rakamlardan aslında çok daha yüksektir.
O nedenle, sizin yerinizde olsam, Avrupa’yla olan karşılaştırmalarda bu ortalama milli gelir hesaplamalarına da çok fazla itibar etmezdim. Tabiri caizse Türkiye ile gelişmiş Avrupa ülkelerindeki akaryakıt fiyatlarını elma ile armut gibi düşünüp cari tutarlar üzerinden bir karşılaştırma yerine daha derinlemesine yaklaşmak gerektiğini söyleyebiliriz.
Peki, ne yapacağız o zaman?
Bana sorarsanız, Türkiye için hesaplanan hormonlu kişi başına gelir rakamları yerine, artık nüfusun büyük bölümünün ortalama geliri haline dönüşmüş olan asgari ücretin karşılaştırmalarda kullanılması çok daha akılcı ve dürüstçe olacaktır. Türkiye’deki asgari ücret içinde 50 litrelik bir depo benzinin payı yüzde 16, motorinin payı ise yüzde 15’tir. Asgari ücretli, aylık gelirinin tamamıyla sadece 6,2 depo benzin ya da 6,6 depo motorin alabilmektedir.
Neticede, fiyat düzeyleriyle birlikte gelir seviyelerini de dikkate aldığımızda, Türkiye’nin, aralarında Ukrayna, Moldova, Arnavutluk gibi ülkelerin yer aldığı başka bir ligde olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Üstelik akaryakıt zamları hızla devam etmektedir ve nerede duracağı da meçhuldür. Görünen odur ki bu hızda devam etmesi durumunda, Türkiye, bu alanda Avrupa şampiyonluğuna en ciddi adaydır.
Amasra/Temmuz 2023
Not: Bu yazının kaleme alındığı tarihteki verilere göre Ankara’da 1 litre benzinin fiyatı yaklaşık 36,5 TL, 1 litre motorinin 34,5 TL, döviz bazında ise bu fiyatlar benzinde 1,36 dolar motorinde 1,28 dolar idi.
Kaynaklar:
Akaryakıt fiyatları: https://www.globalpetrolprices.com
Kişi başına gelir: World Bank, GDP per capita, https://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.PCAP.CD
Gelir eşitsizliği: World Bank, Gini index, https://data.worldbank.org/indicator/SI.POV.GINI; TÜİK, Gelir Dağılımı İstatistikleri, 2022, https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-Dagilimi-Istatistikleri-2022-49745