1. YAZARLAR

  2. Özdilek COŞKUN

  3. Akaryakıtçı geleceğin istasyonuna hazır olmalı
Özdilek COŞKUN

Özdilek COŞKUN

Yazarın Tüm Yazıları >

Akaryakıtçı geleceğin istasyonuna hazır olmalı

Otomobilimin bataryasını doldurduğumda robot Hüseyin yanıma gelip ‘iyi günler efendim, yine bekleriz’ dedi gülümseyerek...

‘Şu robotların da yapmacık gülümsemeleri yok mu’ diye söylendim kendi kendime...

Ama durum acil, ‘Tuvalet nerede Hüseyin’ diye sordum.

‘Beni takip edin’ diye önüme düşerken ekledi:

‘Efendim iki adet enerji içeceği alırsanız, tuvaletimizi ücretsiz kullanabilirsiniz!’

Elin Tayvan yapımı robotuna bak sen! Adı Hüseyin kendisi Uzakdoğulu diye sinirlendim biraz ama yapacak bir şey yok.

Aklıma Güney Kore örneği geldi. Ulen dedim kendi kendime, Güney Kore kadar olamadık. Hemen hemen aynı dönemlerde IMF’den borç aldık, onların yarattığı markalar, Hyundai, Samsung, Kia, bizim yarattığımız markalar Simit Sarayı, Kahve Dünyası, Fatih Terim.

Şuncacık robotu bile yapamadık elin Tayvanlısından alıyoruz, bir de bana ukalalık yapıp, yapmacık yapmacık gülümsüyor, zorla da alışveriş yaptırıyor dedim içimden.

Sonra aniden uyanıp hızla yataktan fırladım ve saate baktım, neyse ki işe geç kalmamıştım.

İşyerinde rüyamı Sebahat’a anlattım, üstün açık kalmıştır dedi ve büyük bir bilge edasıyla ekledi:

O işlerin bize gelmesi en az 50 sene, gel biz toplantımıza girelim. ‘Ne iş yapıyorsunuz’ diye soranlara da, ‘biz çok iyi toplantı yaparız’ deriz.

Aklıma, GSM ya da cep telefonu projesini holding holding gezerek anlatan girişimcinin Koç Ailesi’nden aldığı cevap geldi.

Geçmişte anlatılanlara ve okuduklarımıza bakılırsa, projeye yatırımcı arayan Murat Vargı’ya ‘Telefon da cepte mi taşınırmış hiç, olur mu öyle şey’ denilmiş ve proje reddedilmiş.

Daha sonra proje Mehmet Emin Karamehmet önderliğinde Turkcell adıyla faaliyete geçmişti.

Bak Sebahat dedim, Endüstri 4.0 geliyor. Yatak odamızda kuracağımız çalar saat, çalmadan önce yol durumunu öğrenmek için bilgisayara bağlanacak, köprü trafiğine bakacak, bizi ona göre uyandıracak.

Ona göre de su ısıtıcısını ısıtıp kahve suyunu hazırlatacak, yine ütüyü ona göre hazırlatacak, ona göre evin sıcaklığını hazırlayacak.

Bundan kaçış yok, bu teknoloji çok hızlı bir şekilde bağıra bağıra geliyor.

Ama Sebahat oralı bile olmadan, boş ver bunları, toplantıdan sonra ne yiyelim, senin yemek kartında para kaldı mı diye sordu. Ben de kalakaldım.

Başta büyük Japonlar olmak üzere dünyanın birçok otomobil fabrikası dizel otomobil üretimine son verdi. Hatta, Almanya 1 Ocak 2030 tarihinden itibaren fosil yakıtlı otomobil üretimini durdurma kararı almış durumda.

Bloomberg’in yayınladığı bir rapora göre geçtiğimiz çeyrekte Avrupa Birliği üyesi ülkelerde fosil yakıt kullanmayan, yani benzin ya da motorin kullanmayan, alternatif enerji kullanan, yani elektrik, güneş enerjisi vs. ile çalışan taşıt satışları yüzde 38 gibi oldukça yüksek bir orana gelmiş durumda.

Bu çok ciddi bir rakam ve işin dikkat çekici tarafı, bu yeni tip araçların satışı katlanarak da artıyor. Bu yılın başında İstanbul’da gerçekleştirilen konferansta Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Sayın Fatih Birol’un da belirttiği gibi, bu baş döndürücü artışı engelleyebilecek tek etken, dünyanın bu kadar çok elektriği üretecek kaynağı bulmakta zorlanacak olması ya da bulduğunda söz konusu elektrik miktarının üretimi için gezegenimizin daha da fazla kirlenecek olması. Ama fosil yakıtlardan kurtulmanın tek yolu elektrik de değil, güneş, su ve benzeri alternatif enerji kaynakları da gündemde.

Buradan yola çıkarak baş döndürücü hızla gelişen teknolojiye hazırlıklı olmak, herkesin olduğu kadar akaryakıt sektörünün de gündeminde olmalı. Bu hıza inanmayanların, hazırlıklı olmayanların sonu Nokia, Ericsson ya da Kodak gibi olacaktır.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ama en çarpıcı olanların başında Nokia geliyor. Bir zamanlar fırtınalar estiren Nokia, Apple ve Samsung’un gelişini görmezden gelmiş ve geleceğe hazırlanmamıştır. Bu duruma düşmek istemeyen akaryakıt bayileri, oldukça kıymetli arsalar üzerinde inşa ettikleri, çok yoğun mesai harcayarak ve çok ciddi bedeller ödeyerek işlettikleri istasyonlar için ciddi hazırlık yapmalı, kendilerine gelecek adına yeni planlar oluşturmalı.

Aksi takdirde bir anda kendilerini ‘ne iş yapalım, bu değerli arazilerimizi nasıl kullanalım’ derken bulabilirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar