Enerji Günlüğü - Sanayi ve sağlık sektörü için endüstriyel gaz üreten Fransız Air Liquide, Manisa'da 5 milyon euro yatırımla yenilediği fabrikasında dolum kapasitesini %50 arttırdı.
Sanayi için oksijen, azot, hidrojen v.b. endüstriyel gaz üretimi, teknoloji ve hizmet alanında 65 binden fazla çalışanı ile 75 ülkede faaliyet gösteren Fransız menşeili Air Liquide şirketi, merkez ofis ve dört üretim tesisi ardından Manisa’da yenilenen Tüp Dolum Tesisi’ni düzenlenen bir törenle hayata geçirdi.
Air Liquide, Manisa OSB'de faaliyet gösteren Tüp Dolum Tesisinin yenilemesi için yaklaşık 5 milyon euro yatırım yaptı. Yenileme çalışmalarıyla tesisin gaz dolum kapasitesi yüzde 50 artarak yılda 250 bin tüpe çıkacak.
TESİSİN ELEKTRİĞİNİN YARIDAN FAZLASI GÜNEŞTEN
En son teknolojiyle donatılan tesis aynı zamanda yönetim binasının çatısına kurulan 60 kW kapasiteli güneş enerjisi santrali ile elektrik ihtiyacının yarısından fazlasını güneşten karşılayacak.
“SANAYİ VE SAĞLIK SEKTÖRÜNE DAHA TEMİZ ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİYORUZ”
Bir grup gazeteciye çalışmaları hakkında bilgi veren Air Liquide Orta Güney Avrupa Direktörü Bertrand Saraux, endüstriyel gaz üretimiyle büyük sanayicilerden uzaya, gıda endüstrisinden sağlığa kadar ekonominin neredeyse tüm sektörlerinin gelişimine katkı sağladıklarını ifade etti. 2050 yılında karbon nötr bir şirket olmayı hedeflediklerini belirten Saraux, sanayi ve sağlık sektöründe daha temiz ve sürdürülebilir çözümler geliştirdiklerini kaydetti.
"2025 STRATEJİSİNDE YATIRIMLARIN YARISI YENİLENEBİLİRE"
Air Liquide’in 2025 yılı stratejisi açıkladığı bilgisini paylaşan Saraux, “2025 yılı stratejisi kapsamında en çok odaklandığımız konulardan biri yenilenebilir enerji. Yatırımlarımızı da bu konuya yoğunlaştırmaya başladık. Stratejiyle birlikte yeni yatırımların yarısı tamamen yenilenebilir enerjiye ayrılacak. Finansal stratejinin ötesinde sürdürülebilirlik de önemli yer kaplıyor” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE SANAYİSİNE GÜVENİYORUZ”
Air Liquide’in sürdürülebilir büyüme politikası doğrultusunda yalnızca kendi karbon ayak izini değil müşterilerinin de karbon ayak izini azaltmalarına yardımcı olduklarını kaydeden Saraux, Türkiye’nin yenilenebilir enerjiye geçişine katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Saraux ayrıca Türkiye sanayisine güvendiklerini de sözlerine ekledi.
“BİZİM İÇİN TÜRKİYE ÇALIŞMALARINDA ÖNEMLİ BİR EŞİK”
Türkiye Genel Müdürü Souhel Bousta ise, oksijen, azot ve hidrojenin tüm üretim proseslerinde farkında olmadığımız şekilde yer aldıklarına dikkat çekti. Türkiye çalışmaları ile ilgili ayrıntılı bir sunum yapan Bousta, Türkiye’de toplamda 4 ayrı üretim tesisi, üç tane de dolum tesisiyle 1000’in üzerinde müşteriye hizmet verdiklerini ifade etti. Bousta, “Bugün yenilenen Manisa tesisimizin açılışını kutluyoruz. Bizim için Türkiye tarihinde önemli bir eşik. Yenileme ile üretim kapasitemizi yüzde 50’nin üzerinde arttırmış oluyoruz. Ayrıca modern dolum ekipmanlarıyla daha farklı gazları dolum tesislerine gönderme kapasitesine sahip oluyoruz” dedi.
DOĞAL GAZDAN TASARRUF
Materyal ve enerji alanında artan talebe dikkat çeken Bousta, oksijen yakma teknolojisi kullanan şirketlerin fırınlarında yakıta ilaveten oksijen kullanarak bir yandan verimliliği arttırırken, diğer yandan daha az emisyon saldıklarını kaydetti. Ayrıca bu şirketlerin bu yolla doğal gaz kullanımını da azaltarak önemli oranda tasarruf sağladıklarını ifade etti.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü/Manisa
