Enerji Günlüğü – ABD Rusya’nın enerjide baskın etkisini yok etmek istese de, mevcut durumda ancak Rusya’nın etki alanındaki ülkelerin enerji çeşitliliği projelerini destekleyerek Rusya’ya olan bağımlılıklarını azaltacak bir rol oynayabilir.
Naturalgaseurope sitesinde yer alan analize göre, Rusya Doğu Avrupa’ya doğalgaz arzında etkinliğini korurken ABD sadece bölge ülkelerinin arz çeşitliliği sağlamalarına destek rolü oynayacak.
Analizde, ABD Rusya’nın enerjide baskın etkisini yok etmek istese de, ancak Rusya’nın etki alanındaki ülkelerin – Ukrayna da dahil -enerji çeşitliliği projelerini destekleyerek Rusya’ya olan bağımlılıklarını azaltacak bir rol oynayacağı ifade ediliyor.
ABD KONGRESİ’NİN BASKISI ANLAMSIZ
Rusya’nın Avrupa’da etkisini sınırlandırmak için ABD Kongre üyelerinin Beyaz Saray’ın doğalgaz ihracını hızlı bir şekilde onaylaması için baskılarını arttırdığı belirtilen analizde, aslında bu baskının çok anlamlı olmadığı belirtiliyor. Çünkü, ABD Kongresi bir yandan ihracatın serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkelerle ve NATO üyesi ülkeler ve Japonya gibi kilit önemdeki ittifak ülkeleriyle arttırılması için baskılarını arttırırken, 100 milyar metreküp ihracat kapasitesinin tamamı serbest ticaret anlaşması olmayan ülkelere aktarılmış durumda.
UKRAYNA KRİZİ RUSYA’NIN ETKİSİNİ GÖSTERDİ
Analizde, son dönemde Moskova’nın Kırım konusunda Kiev’e baskı yapmak için Ukrayna’ya doğalgaz akışını durdurmasının Rusya’nın enerji ihraç eden ülke olarak gücünü gösterdiği belirtilerek,bunun da artan ABD doğalgaz ihracatının Rusya’yı tehdit edemeyeceği gerçeğini ortaya çıkardığı ifade ediliyor.
ABD’DE TEK BİR LNG SANTRALİ ÇED RAPORU ALDI
Terminaller konusunda çok da yol katedememiş olan ABD’de, sadece tek bir LNG ihraç santrali ( Sabine Pass LNG) Federal Enerji Düzenleme Komisyonu’ndan ÇED raporu alabildiği belirtilen analizde,jeopolitik etki için ABD’nin enerji şirketlerinin doğrudan doğalgaz ihraç etmelerini zorunlu hale getirmesi ya da bazı özel konumu olan ülkelerde yatırım yapması gerektiği belirtiliyor. Mesela Asya LNG piyasaları Rusya’nın ABD fiyatlarını düşürebileceği Doğu Avrupa piyasalarından çok daha karlı olduğu ve zaten şimdiden çoğu sanayi ihracat kapasitesinin Asyalı alıcılara uzun vadeli anlaşmalarla satılmış durumda olduğu belirtiliyor.
LNG SANTRALLERİ OLSA BİLE YETERLİ DEĞİL
LNG santralleri ile ilgili ağır aksak gelişmelere dikkat çekilen analizde şu görüşlere yer veriliyor: “ABD ihracatı için daha fazla altyapının inşası birkaç ay içerisinde ya da iki üç yıl içerisinde tamamlanabilecek bir şey değil. Gelecek yıl Sabine Pass LNG santrali devreye girdikten sonra diğer onaylanan projeler 2017 yılına veya daha sonraki tarihe kadar başlamayacak. Oysa Ukrayna krizi çok daha hızlı ele alınmalı”.
ABD TEK İHRACATÇI DEĞİL
Bütün bu yatırımlardan sonra artan ABD ihracatının ancak uzun vadede Rusya’nın etkili olduğu bölgelerde etkinliğini azaltabileceği belirtilen analizde işin bununla da kalmadığını ve başka bir dizi engelin daha bulunduğu belirtiliyor. Bunların en başında bu alanda ABD’nin tek olmamasının geldiği ifade edilerek, örnek olarak Avustralya LNG ihracatı önümüzdeki birkaç yılda küresel doğalgaz piyasalarını büyük oranda rahatlatacağı belirtiliyor.
LNG santralleri ile Rusya’nın komşularının istedikleri yerden doğalgaz satın alabileceklerine özel bir vurgu yapılıyor.
ABD İÇ PİYASASINDA DOĞALGAZ TÜKETİMİ ARTIYOR
Ayrıca ABD iç piyasasında da doğalgaz tüketiminin arttığı, dolayısıyla ABD ülke içi ihtiyacı ile dış politika amaçlarını dengelemek zorunda olduğu belirtilen analizde, ucuz doğalgazın ABD üretim sektörünü canlandırma ve kömür kaynaklı santraller yerine doğalgaz kaynaklı santralleri geçirme gibi çevreci politikalara yardımcı olduğu ifade ediliyor. Ancak bu durumun, 2008-2009 finansal krizin hiç de parlak olmayan iyileştirme çalışmaları ve halkın daha çok ülke içi sorunlarla ilgili olması nedeniyle oldukça güçlü iç kısıtlamalar olarak etkide bulunduklarına da vurgu yapılıyor.
ORTA VE DOĞU AVRUPA’DA ENERJİ ÇEŞİTLİLİĞİ
Engellere rağmen ABD Orta ve Doğu Avrupa’da Rusya’nın enerjideki etkinliğini azaltacak bazı girişimlerde bulunabileceği belirtilen analizde bunlar şöyle sıralanıyor: “Öncelikle bu bölge ülkelerine doğalgaz ithal Santralleri projelerinde ve şeyl gazı aramalarında hidrolik çatlatma konusunda teknik destek sağlayabilir. Yine Doğu Avrupa’da enerji arzını çeşitlendirecek projelere finansal destek sağlayabilir. Ayrıca çevresel kaygılar ve Rusya’yı hayal kırıklığına uğratmak istemediği için Boğazlardan LNG tankerlerinin geçmesine izin vermeyen Türkiye’ye bu yönde baskı yapabilir.”
ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI İÇİN YATIRIMLAR
Rus doğalgazına ihtiyacı olan ülkelerin çoğu şimdiden Rusya’ya olan bağımlılıklarını azaltmak için bazı yatırımlar yapmaya başladıkları belirtilen analizde, bu yatırımlar şöyle sıralanıyor: “ Litvanya 2014 sonuna kadar bitirmeyi planladığı küçük bir yüzen doğalgaz ithal Santrali yapıyor. Letonya kendi LNG ithal santrali kurdu ve Estonya iki benzer proje için Finlandiya ile ortak olma girişiminde. Polonya aynı şekilde bu yıl bir santralini tamamlamayı planlıyor. Bütün bu ülkelerin içinde Rus gazına en çok ihtiyacı olan Ukrayna da, Karadeniz’de bir santral inşa etmeyi uzun süredir değerlendiriyor ve Hırvatistan ile Adriyatik Denizi’nde Ukrayna’ya boru hattı ile bağlanacak bir santral yapmayı değerlendiriyor”.
BALTIK ÜLKELERİNİN AVANTAJI
Baltık ülkelerinin Ukrayna’nın sahip olmadığı iki avantaja sahip olduğu, bunlardan İlkinin, LNG santralleri için çok uygun sahil şeridine sahip olmaları, ikincisinin de AB ve NATO üyesi olmaları olduğu belirtiliyor. “Oysa Ukrayna Rusya ile AB arasında sıkışmış durumda” denilen analizde, şu anki krizin de kısmen Ukrayna’nın bu jeopolitik tampon bölge olarak iki büyük politik oyuncu arasında sıkışmışlığının bir sonucu olduğu belirtiliyor.
RUS ETKİSİNİN OLDUĞU YERLERDEKİ ŞEYL GAZI POTANSİYELİ
Rusya’nın etkinlik alanlarındaki ülkelerdeki Şeyl gazı potansiyelinin diğer Batı Avrupa ülkelerinden daha fazla olduğu belirtilerek, bunlar şöyle sıralanıyor: Polonya 4.2 trilyon metreküp kapasite ile Avrupa’daki en fazla şeyl gazı rezervine sahip ülke. Ukrayna ise 3.6 trilyon metreküp ile Avrupa’nın üçüncü büyük rezervine sahip. Romanya yaklaşık 1.4 trilyon metreküp şeyl gazı rezervine sahip.
UKRAYNA ŞEYL GAZI POTANSİYELİNİ DEĞERLENDİRME GİRİŞİMLERİ
Ukrayna’nın bu potansiyelini işlemek için 2013 yılı Ocak ayında Shell ile Doğu Ukrayna şeyl gazı için bir anlaşma imzaladığı, Kasım ayında da Fransız Chevron ile Batı Ukrayna’daki şeyl rezervleri için bir anlaşma imzaladığı belirtiliyor. Ukrayna’nın bu projelerin her birinden 5 milyar ila 10 milyar metreküp arasında doğalgaz üretmeyi beklediği,bunlara ek olarak ExxonMobil’in başını çektiği konsorsiyum’un Karadeniz’in batısında geliştirmekte olduğu Skifska açık deniz sahasından da bu miktar kadar daha doğalgaz elde edileceği ifade ediliyor. Kısa vadede, 20 milyon dolarlık göreceli olarak daha küçük yatırımla Slovakya üzerinden doğalgaz akışıyla AB Ukrayna’ya bir miktar doğalgaz sağlayarak Rusya için ülkeyi Avrupa’dan izole etmeyi zorlaştırabileceği de belirtiliyor.
ABD BELİRLEYİCİ DEĞİL, YARDIMCI
Analizin son bölümünde, ABD’nin Ukrayna ve diğer Doğu Avrupa ülkelerine şeyl gazı keşiflerinde yardımcı olabileceği ve bu yardımın şirketlerin bu ülkelere yatırım yapması şeklinde olmayabileceği, bu ülkelerin yasal düzenlemelerinin ve vergi sistemlerinin yatırımları çekici hale getirebilmelerine yardımcı olmak şeklinde olabileceği belirtiliyor.
Rusya’nın Doğu Avrupa ülkelerindeki şeyl gazı ve doğalgaz arz çeşitliliği potansiyelini kendisi için ABD doğalgaz ihracından daha tehlikeli gördüğü ifade ediliyor.