Enerji Günlüğü - Türkiye'nin 2050 yılında net-sıfır bir ülke olabilmesi için Türkiye’nin milli gelirinin yaklaşık yüzde 1’i kadar yatırım yapması yeterli olacak.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) yayımladığı Türkiye’nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası: Sektörel Fayda Maliyet Analizi raporu, Türkiye'nin 2050’de net-sıfır bir ülke olabilmesi için gereken maliyeti hesapladı ve 2020-2030 yılları arasında yapılması gereken yatırımları masaya yatırdı. Merkezin 15 Kasım’da Mısır’daki İklim Zirvesi’nde (COP27) tanıtımını yapacağı Rapora göre, Türkiye'nin 2050 yılında net-sıfır bir ülke olabilmesi için enerji, sanayi, ulaşım, binalar gibi sektörlere toplam 101 milyar dolar, yani 2020-2030 yılları arasında her yıl 10 milyar dolar yatırım yapılması gerekiyor. Bu rakam, Türkiye’nin milli gelirinin %1’ine denk geliyor.
Bu yapılacak yatırım sayesinde emisyonlar yüzde 32 düşerken sağlık maliyetleri de 42 milyar dolar azalıyor.
ELEKTRİK SEKTÖRÜNE 29 MİLYAR DOLAR YATIRIM GEREKİYOR
Tüm sektörleri detaylı bir şekilde ele alan rapora göre, iklim kriziyle mücadele için gerekli dönüşüm için en önemli sektör olan elektrik sektöründe yapılması gereken yatırım 2030’a kadar 36,5 milyar doları bulurken, kömür ve doğal gaz tüketiminin azalması sayesinde bu maliyet 29 milyara düşüyor.
Ulaşım sektöründe ise demiryoluna ve elektrikli araçlara geçiş için gerekli maliyet 12,5 milyar dolar iken petrol tüketiminin azalması sonucunda elde edilecek tasarruf sayesinde maliyet 2 milyar dolara kadar düşüyor.
EN BÜYÜK MALİYET KALEMİ BİNALAR
En büyük maliyet kalemi ise enerjiyi verimli kullanan binalara olan ihtiyaç nedeniyle kentsel dönüşümün de dahil edildiği binalar. Ancak binalarda da 100 milyara yaklaşan maliyet, fosil yakıt tüketiminin azalması sayesinde 41 milyar dolar azalıyor.
Sanayi ve diğer üretici sektörler için gerekli dönüşümün maliyeti de yine yakıt tüketiminin azalması sayesinde 21 milyar dolarda kalıyor.
“TÜRKİYE ŞİMDİDEN HAREKETE GEÇMEK ZORUNDA”
Raporun editörü, İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin rapora ilikin yaptığı değerlendirmede, “Türkiye 2053’te net sıfır hedefine ulaşmak istiyorsa şimdiden harekete geçmek zorunda. Geciktikçe bu hesapladığımız maliyet her gün daha da artacak. Sonuç olarak elde ettiğimiz rakam, on yıllık dönüşüm maliyetinin Türkiye’nin milli gelirinin yaklaşık yüzde 1’ine denk geldiğini gösterdi… Çalıştığımız net sıfır senaryosu Türkiye’nin 2030’a kadar CO2 emisyonlarını 2018 seviyesine göre yüzde 32 azaltmasını ve 1 milyar 350 milyon ton karbondioksit (CO2) emisyonunun engellenmesini sağlıyor. Türkiye’nin yıllık sera gazı emisyonunun 520 milyon ton olduğunu düşünürsek bu önemli bir miktar” dedi.
Rapordaki Net-Sıfır senaryosu aynı zamanda Türkiye’de aşağıdakilerin hayata geçmesine ön ayak oluyor:
- Toplam 28 GW ek güneş enerjisi, 23 GW ek rüzgar enerjisi
- 2020-2023 arasında devreye alınan 1,32 GW’lık santral dışında sisteme yeni kömürlü termik santrallerin devreye alınmaması ve mevcut kömürlü santrallerin 2035’e kadar devreden çıkması
- Deniz üstü rüzgar santrallerinin ve yoğunlaştırılmış güneş enerjisi teknolojilerinin 2026 yılından itibaren sisteme entegre edilmeye başlanması
- 5,67 GW’lık depolama teknolojilerinin sisteme entegre olması
- Uluslararası enterkoneksiyon hat kapasitesinde artış (3,35 GW)