1. HABERLER

  2. YENİLENEBİLİR

  3. RÜZGAR

  4. 2050’de kurulu gücün yarısını güneş ve rüzgar oluşturacak

2050’de kurulu gücün yarısını güneş ve rüzgar oluşturacak

Enerji Günlüğü - 2050 yılına kadar Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücünün iki katına çıkacağı öngörülüyor. Bunun yarısını yatırım maliyetleri...

2050’de kurulu gücün yarısını güneş ve rüzgar oluşturacak

Enerji Günlüğü - 2050 yılına kadar Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücünün iki katına çıkacağı öngörülüyor. Bunun yarısını yatırım maliyetleri düşmeye devam eden rüzgar ve güneş enerjisinin oluşturması bekleniyor.

Shura Enerji Dönüşümü Merkezi ve BloombergNEF’in işbirliğiyle 13 Şubat’ta düzenlenen “Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde Kısa Vadeli Yatırımları Hızlandırmak için Uzun Vadeli Çözümler” toplantısında, Türkiye genelinde enerji sektörü konuşuldu. Toplantıda açıklanan ve 2050 yılına kadar Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılabilecek yatırımlar ve bunun ekonomik yansımaları incelenen BloombergNEF’ın hazırladığı ‘Türkiye Enerji Piyasasının Uzun Vadeli Görünümü’ başlıklı raporda, Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücünün 2017 ile 2050 yılları arasında iki katına (yüzde 126 artması) çıkması öngörülüyor. Onshore rüzgar (yüzde 25) ve güneş (yüzde 25) enerjisi kurulu güçlerinin payının toplam kurulu gücün yarısına denk gelmesi bekleniyor. Rüzgar ve güneşin kurulu güçteki payı artarken, yatırım maliyetlerindeki düşüşe dikkat çekiliyor. 

2017 yılında Türkiye’nin kurulu gücünün yarısından biraz fazlasının fosil yakıtlarından oluştuğuna dikkat çekilirken, 2050 yılında yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güçteki payının yüzde 68 seviyesine ulaşabileceği vurgulanıyor. 

GÜNEŞ VE RÜZGAR YATIRIM MALİYETLERİ DÜŞECEK

Raporda, büyük ölçekli güneş santrallerinin seviyelendirilmiş elektrik maliyetlerinde 2018 ile 2050 yılları arasında yüzde 77’lik düşüş öngörülüyor. Aynı dönemde rüzgar enerjisinden üretilen elektriğin seviyelendirilmiş maliyetinin yüzde 56 oranında düşeceği bekleniyor. Aynı zamanda 2020’lerin başından itibaren yeni kurulan güneş ve rüzgar santrallerinin seviyelendirilmiş enerji maliyetlerinin yeni kurulan kömür ve doğalgaz santrallerine oranla daha ucuz olacağı düşünülüyor. Analiz ayrıca, 2023 yılında büyük ölçekli güneş enerjisi santrali yatırımlarının mevcut doğalgaz santrallerinin işletmesinden daha ucuz hale geleceğini öngörüyor.

ELEKTRİK SİSTEMİ DAHA ESNEK OLMALI

Bununla birlikte raporda 2018 ile 2050 yılları arasındaki yeni kurulu güç yatırımının yaklaşık 276 milyar dolar olabileceği belirtiliyor. Ayrıca üretimde yenilenebilir kaynakların payının artmasıyla Türkiye’nin elektrik sisteminde daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyulacağının altı çiziliyor. Doğalgaz  santralleri de bu esnekliğe kısmen katkıda bulunabilecek. 

Bunun yanında BloombergNEF’in çalışmasından çıkan sonuçlara göre batarya depolama sistemleri gibi gelişmeler esnekliğin artırılmasında rol oynayacak ve toplam elektriğin yüzde 88’inin sera gazı emisyonuna sebep olmayan kaynaklardan üretilmesine imkan verecek.

ARAŞTIRMA ÇITAYI DAHA DA YÜKSELTİYOR

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin ‘Türkiye’de Enerji Dönüşümü: Yatırımlar ve Fırsatlar’ serisinin ikincisi olan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Selahattin Hakman, önümüzdeki yıllarda elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının artacağına dikkat çekti. Hakman, “SHURA tarafından yapılan çalışmalarda da Türkiye’nin elektriğinin yüzde 50’sinin rüzgar, güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanabileceği ortaya konulmuştu. BloombergNEF’in araştırması ise SHURA’nın bulgularını destekliyor ve çıtayı daha da yükseltiyor” dedi. 

2050’DE ELEKTRİĞİN %88’İ SIFIR KARBONLU ÜRETİLEBİLİR

BloombergNEF’in Avrupa, Ortadoğu & Afrika Politika Analisti Katherine Poseidon ise “BNEF’in Yeni Enerji Görünümü modelinin en düşük maliyetli senaryosuna göre, yenilenebilir enerjideki düşen teknoloji maliyetleri sayesinde 2050’de Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 88’i sıfır karbon emisyonlu kaynaklardan sağlanabilir. 2023’te ise yeni kurulan rüzgar ve güneş santrallerinden üretilen elektriğin maliyetinin yeni kömür santrallerine göre daha ucuz olabileceğini görüyoruz. Halihazırda ise yeni güneş ve rüzgar santrali kurmak, kombine doğalgaz çevrim santrallerinin işletiminden daha ucuz”ifadesini kullandı.