Enerji Günlüğü – İzmir Karaburun ilçesinde kurulması planlanan 166 rüzgar türbini için Çevresel etki değerlendirmesinin gerekli görülmemesi üzerine İzmir Valiliği’ne dava açıldı.
İzmir Valiliği tarafından Karaburun ilçesinde yapılması planlanan rüzgar türbinleri için verilen “Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir.” kararının yürütmesinin durdurulması talebiyle Karaburun Çevre Kültür ve Turizm Birliği adına Bülent Gültekin, İpar Buğra Dilli ve Demet Arıcı, Çevre ve Ekoloji Hareketi (ÇEHAV) üyesi 30 avukatla İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne dilekçe verdi.
Dava dilekçesinde, Karaburun ilçesi Pirenli Dağı Kurtkaya Tepe, Yayladüzü, Değirmentepe, Çataltepe, Mınıslı mevkisinde toplam 252 kilometrekarelik alanda 166 rüzgar türbini kurulmasına ilişkin İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 2005 yılında verilen, “Çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir.” kararının öncelikle yürütmesinin durdurulması, akabinde iptali talep edildi.
Dilekçede, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Bölgesi Ön Raporu'nda, yarımadanın flora ve fauna açısından oldukça zengin ve özellikli bir bölge olduğunun vurgulandığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik gereği Özel Çevre Koruma bölgesi olarak tescili ve onayını teklif ettiği hatırlatıldı. "ÇED gerekli değildir" kararında çevre risklerinin hiçbir şekilde değerlendirilmediği, doğal yaşam alanlarında, flora ve faunada meydana gelecek ciddi ve geri dönülemez kayıplara dair hiçbir tespite yer verilmediği ve bunların önlenmesine dair hiçbir öneri sunulmadığı iddia edildi. Doğal sit alanlarının bulunduğu bölgeye çivi çakılamazken 80 metre yüksekliğindeki tek bir türbini 400-500 metrekare alan kaplayan santrallerin kurulmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.
Dilekçede kuşlarla ilgili ise şunlara yer verildi: “Karaburun Yarımadası’nın karasal alanı, adaları ve bakir kıyıları, deniz kuşları da dahil olmak üzere 200’ün üzerinde türü kapsayan önemli bir kuş popülasyonuna evsahipliği yapmaktadır. Bu türlerin arasında Akdeniz’e endemik ve küresel ölçekte koruma önceliği olan ada martısının (larus audouinii) yaşama ve üreme alanıdır. Bölgede tehdit altındaki kaya kartalı (aquila chrysaetos), kızıl şahin (buteo rufinus), ada doğanı (falco eleonorae) ve küçük kerkenez (falco naumanii) gibi yırtıcılar ve tepeli karabatak (phalacrocorax aritotellis) gibi nadir deniz kuşları da bulunmaktadır.”
Yürütmenin durdurulması talebi yönündeki açıklamalar şöyle: “Dava konusu, 'ÇED gerekli değildir' kararının ve bu kararın dayanağı olan proje tanıtım dosyasının hukuka, kamu yararına, kamu sağlığına ve planlama esaslarına aykırılığı yukarıda ayrıntılı olarak ifade edilmiştir. Davaya konu karardan sonra projenin inşaatları başlamış olup halihazırda Yaylaköy sınırları içinde 50’ye yakın rüzgar türbini dikilmiş durumdadır. Geriye kalan 100’ün üzerinde türbin için de faaliyetler devam etmektedir. Hattâ bu amaçla proje sahibi firmanın, dava konusu ÇED kararının dayanağı olan proje tanıtım dosyasında yer alan türbin koordinatlarına aykırı olarak, farklı koordinatlarda 47 adet yeni türbin dikilmesi amacıyla İzmir İl Özel İdaresi’nden imar planlarında revizyon talep ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz, (Ek.10-11, İzmir İl Özel İdaresi’ne bilgi edinme başvurusu ve gelen cevap).
Aynı şekilde proje sahibi şirketin, koordinatları ÇED gerekli değildir kararına esas teşkil eden proje tanıtım dosyasında yer alan koordinatlarl a uyuşmayan bu 47 adet ek türbin için EPDK’ya başvurarak, üretim lisansı tadil talebinde bulunduğunu EPDK’nın 25.06.2012 tarihli yazısı ile bu tadil talebine konu 47 adet türbinin 'ÇED gerekli değildir' kararına esas proje tanıtım dosyasındaki koordinatlara uygun olup olmadığını İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne sorduğunu İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 10.07.2012 tarihli cevabi yazısında, sözkonusu 47 adet türbin koordinatlarının üretim lisansına derç edilmiş bulunan türbin koordinatları ile uyuşmadığını bildirdiğini ancak daha sonra yine İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce yazılan 19/07/2012 tarih ve 15174 sayılı yazı ve 08/08/2012 tarih ve 135518 sayılı yazılarda 47 adet yeni türbinin proje tanıtım dosyası koordinatlarıyla uyuşmadığı tespit edilmesine karşın 'ÇED gerekli değildir' kararına konu 252 km2’lik proje sahası içinde kaldığı gerekçesi ile bu 47 farklı türbin için yeni bir ÇED sürecinin işlemeyeceğine karar verdiğini bunun üzerine EPDK’nın da tadil işlemini onayladığını öğrenmiş bulunuyoruz (Ek.12-13, EPDK bilgi edinme başvurusu ve gelen cevap).
Görüleceği üzere ortada farklı kanallardan yürüyen ciddi bir hukuksuzluk hali söz konusudur ve bu hukuksuzluğun kaynağında, dava konusu edilen 'ÇED gerekli değildir' kararı yer almaktadır. Halen dikili olan 50 türbinin yanında 47 adet koordinatları farklı türbinin de eklenmesi halinde halen doğmuş ve telafisi mümkün olmayan zararların katlanarak artacağı kaçınılmazdır. Bunun önlenebilmesi, çevre ve kamu adına telafisi olanaksız zararlara mahal verilmemesi için kesin yargı kararı oluşturuluncaya kadar uygulamanın yürütmesinin durdurulması gerekmektedir.
Hukuki nedenler: Çevre Kanunu, Çed Yönetmeliği, Mera Kanunu, Orman Kanunu, ve ilgili kanunlar uyarınca çıkarılmış yönetmelikler, uluslararası çevre koruma sözleşmeleri (BERN , CİTES v.b) ve diğer tüm mevzuat.
Deliller: Dava dilekçesi ekinde (Ek.1) ila (Ek.13) sırasında yer alan belgeler, davalı idare tarafından verilen, dava konusunu ilgilendiren her türlü karar ve işlem dosyaları, Proje Tanıtım Dosyası ve ekleri (CD olarak sunulmuştur), imar planları, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesi ve her türlü delil.
Sonuç ve istem: Açıklanan ve Mahkemenizce resen saptanacak nedenlerle İzmir İli, Karaburun İlçesi, Pirenli Dağı Kurtkaya Tepe, Yayla düzü, Değirmentepe, Çataltepe, Mınıslı Mevkii’nde toplam 252 km2’lik alanda 166 rüzgar türbini kurulmasına ilişkin İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü tarafından verilmiş bulunan 05/08/2005 tarih ve 177 sayılı “Çevresel etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının öncelikle SAVUNMA ALINMAKSIZIN VE TEMİNATSIZ OLARAK yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesine Takiben, dava konusu kararın iptaline, Yargılamanın duruşmalı olarak görülmesine Yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep ederiz.”