1. YAZARLAR

  2. Mehmet KARA

  3. İGDAŞ`ın satışı zam mı getirecek?
Mehmet KARA

Mehmet KARA

Yazarın Tüm Yazıları >

İGDAŞ`ın satışı zam mı getirecek?

İstanbul Doğal Gaz Dağıtım Anonim Şirketi`nin özelleştirilmesi için düğmeye basıldı. Sürecin bu ay içinde başlayacağı duyuruldu.

Türkiye`nin en büyük doğalgaz dağıtım bölgesiyle ilgili gelen bu açıklamalar, enerji devlerinin gözünü İGDAŞ`a çevirdi. Şaka değil, Türkiye`de kullanılan doğalgazın yaklaşık yüzde 10`undan fazlasını bölgedeki 5.6 milyona yakın abone tüketiyor.

Durum böyle olunca, biz gazetecilerin radarında da bundan böyle İGDAŞ`ın geniş bir yer kaplaması normal... Ve medyada konuya ilişkin haberler peşpeşe gelmeye başladı.

Biz İGDAŞ özelleştirilsin mi özelleştirilmesin mi tartışmasına en azından şimdilik girmeyelim, çünkü 10 puanlık uzman sorularıyla dolu bir mesele bu. Ha, özelleştirme şart mı derseniz, kısaca “değildir” derim. THY’yi niye yüzde 100 özelletirilmeyip halka açılıyor? İGDAŞ için de pekala bu yapılabilir. Çünkü en başından beri çok iyi kurgulanmış, hizmet kalitesi yüksek bir şirket olarak gözüküyor.

Özelleştirilsin mi özelleştirilmesin mi tartışmasıyla ilgileniyorsanız size şu yazıyı önerebilirim: İGDAŞ`IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ: SON DURUM
http://manset.at/igdasin-ozellestirilmesi-son-durum/

Neyse, siz diğer yazıyı okumayıp devam ediyorsanız, biz de özelleştirilsin mi - özelleştirilmesin mi tartışmasını bir kenara bırakıp söylemek istediklerimize değinelim. Hem söyleyeceklerimizin de özelleştirmeyle ilgili yanları var nasıl olsa…

Şimdi, İGDAŞ’ın özelleştirilmesiyle ilgili haberlerden birinde, bu şirketin satışının, İstanbul ve çevresindeki doğalgaz tüketicilerinin faturalarını kabartacağı iddiası dile getiriliyor.

Bu iddianın dayanağı ise İGDAŞ için daha önce belirlenen sistem kullanım bedellerinin yükseltilecek olması. Şimdi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin özelleştirme sürecini yürütebilmesi için yetkilendirilmesini de içeren bir Kanun çıkması gerekiyor. Enerji Bakanlığı’nın hazırladığı Tasarısı’nda, İGDAŞ`ın abonelerden TL olarak aldığı sistem kullanım bedeli dolara çevrilmiş ve bu tutar metreküp başına0.0555500 dolar olarak belirlenmişti. Ancak tasarıda yapılan bir güncellemeye göre bu rakam 0.0622378 dolara yükseltilmiş durumda.

Bu değişikliğin gerçekten de ciddi bir haber değeri var ve haberi yazanları kutlarız. Çünkü İGDAŞ ihalesine katılması muhtemel oyuncuların, bu devasa şebekeye verecekleri teklif tutarını belirlerken bu değişikliği dikkate almaları gerekecek.

Ancak sistem kullanım bedelinin yükselmesinin gerçekten de İstanbullu abonelerin faturasını artıracağı iddiası tartışmaya açık. Çünkü hem elektrik hem de doğalgazda tarifeli fiyatlar EPDK tarafından belirleniyor.

Bu tarifelerde vatandaşı ilgilendiren kısım ise tüketicinin ödeyeceği toplam tutar. Yoksa, bu tutarın ne kadarı sistem kullanımına, ne kadarı kar marjına, ne kadarı vergiye, ne kadarı fon kesintilerine gidecek, tüketicinin çok da umurunda değil.

Bu arada anti parantez, vatandaşın olaya ilgisi-ilgisizliği konusunda, elektrik faturalarında yer alan kayıp-kaçak bedeli bir istisnadır. O da aslında EPDK`nın vakti zamanında ölçülebilirlik kaygısıyla tüm alt kalemlerin olduğu gibi, kayıp-kaçak bedelinin de faturalarda gösterilmesi yönündeki kararının sonucu...

Yani kayıp-kaçak bedellerini tüketicinin ödeyip ödemeyeceği konusunda ne kadar mahkeme kararı alınırsa alınsın, iş olacağına varacak. Ne demek şimdi bu? Şu demek: Adana`da tarladan aldığım karpuzun bir kısmı yolda telef oldu, bir bölümünü hırsızlar çaldı, bir kısmını kendim yedim. İstanbul`da pazarda bunları satarken üzerine bir fiyat koyuyorum. Gariban vatandaş bana gelip, sen bunu Adana`dan şu fiyata aldın, yolda kaybettiklerinin, çaldırdıklarının ve yediklerinin faturasını niye bana ödetiyorsun diye sorabiliyor mu? Tabii ki hayır... İşte elektrikte de oraya doğru gidiyoruz. Eşyanın tabiatı gereği diyebiliriz buna…

Ama vatandaş hiç mi bir şey söylemeyecek. Söyleyecek tabii. Ağzımızı bantlayacak halleri de yok ya... Yani dediğim gibi, bu iş olacağına varsın varmasına da, o halde biz ne diyebiliriz elektrik faturaları konusunda? Bakın, şunu diyebiliriz. Giderlerimiz içinde elektriğin payı çok yüksek, bunu düşürün. Artık vergileri mi kaldırırsınız, fonları mı düşürürsünüz, azaltın işte. Ya da dünyada benzin şu kadarken ben niye bu kadar ödüyorum diye sorup, vergi oranlarını düşürmelerini isteyebiliriz.

Peki asıl konumuza dönersek, İGDAŞ`ın özelleştirilmesi zam getirecek iddiasının tersini mi iddia edeceğiz. Tabii ki hayır. Sadece tartışılır dedik. Peki neyi, neresi tartışılır bu konunun...

Enerji sektöründeki liberalizasyon yaklaşımının arkasında yatan felsefe, verimlilik, rekabet ve makul fiyat. Rekabetin ille de ucuzluk getireceği ön kabulüyle hareket ederseniz, ortada şaşılacak bir durum yok. Bir kere bu felsefenin yaklaşımı şu: Fiyatları salınıma bırakıyoruz, piyasada belirleniyor, ortada zam ya da indirim falan da yok!

O halde İGDAŞ`ın özelleştirilmesinden zam mı yoksa indirim mi beklemeliyiz? Sonuç itibariyle bu soruların cevabı şu meşhur piyasa hazretlerine kaldı.

Doğalgaz faturaları çok ağırlaşırsa da ya soğuktan donup öleceğiz ya da hesabını sandıkta soracağız.

Vallahi bu yazdıklarıma kızanlarınız olabilir. Ama bunları sadece benim görüşlerim olmaktan ziyade, farklı bir gözle, bir durum tespiti olarak görmenizi rica ederim...

İmza: Serbest piyasa mağduru bir vatandaş...

Önceki ve Sonraki Yazılar