Enerji Günlüğü - Türkiye’de Bakanlar Kurulu’nun imzasındaki Doğalgaz Piyasası Kanunu Taslağı sektörde liberalleşmeyi sağlar mı? Gaz fiyatlarının serbestçe belirlendiği bir piyasa oluşur mu? Kurulacak sistem, Türkiye’yi doğalgazda istediği noktaya taşır mı?
Tüm bu sorulara hem yurt içinde hem de uluslar arası enerji çevrelerinde harıl harıl cevap aranıyor. Çünkü Türkiye’de sadece doğalgaza değil, özellikle elektrik başta olmak üzere enerjinin diğer alanlarına da yatırım yapmak isteyenler, doğalgaz konusundaki gelişmelere çok duyarlı. Bunun nedeni ise elektrik üretiminde doğalgazın payının çok yüksek olması.
www.internationallawoffice.com adresinde yayınlanan bir makale de, doğal gaz piyasasında liberalleşmeyi sağlaması beklenen yeni yasa taslağının değerlendirmelerini içeriyor. Konunun öneminden dolayı “Doğalgaz piyasasında liberalizasyon” başlıklı makalenin çevirisini olduğu gibi veriyoruz.
Bu yıl Türkiye’de enerji piyasası ile ilgili bazı önemli yasal gelişmeler yaşandı. İlk olarak elektrik piyasasını düzenleyen yeni kanun Mart 2013’te yürürlüğe girdi, ardından uzun süredir beklenen yeni Petrol kanunu Mayıs ayında yürürlüğe girdi. Son olarak da Doğal gaz Piyasası Kanununu büyük oranda değiştirecek bir yasa tasarısı gündemde.
Son yasa taslağı Doğal gaz piyasalarında bir reform yapmak için gündemde değil. Bu reform Türkiye’nin liberalleşme sürecini başlatan 2001 yılında yürürlüğe giren mevcut yasa ile gerçekleştirildi. Yeni yasa taslağı bu önceki yasaya ince bir ayar getirerek liberalleşme sürecini daha da kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Bu yasa taslağının öngördüğü bazı gelişmelere göz atalım.
YAZILI SÖZLEŞME ZORUNLULUĞU
Yasa taslağının ikinci maddesi doğal gaz piyasasında lisanslı şirketler arasındaki tüm anlaşmaların yazılı yapılması şartını getiriyor. Ancak damga vergi yükü dikkate alınarak lisans sahibi şirketler bu şarttan muaf tutulabilecek. Taraflar imzaladıkları bu anlaşmaları EPDK’ya bildirmek zorundalar.
İkinci madde daha sonra EPDK’nın lisanslı operatörler arasında imzalanacak anlaşmalara istinaden esasları belirleyeceği düzenlemesini getiriyor. Eğer bu tür anlaşmaların bütün ayrıntılarını Kurul belirlerse anlaşmalar tarafların özgür iradelerine dayalı özel düzenlemeleri yapmaları için çok az bir fırsat sunan form anlaşmalar olabilirler. Bu tür anlaşmalar yetkililerin farklı hükümler içeren çok sayıda anlaşma ile uğraşmalarını önleyerek onlara bir avantaj sağlasa da, özgür ve serbest piyasa ilkeleri doğrultusunda olmaz. Taraflar piyasa koşullarına uygun olarak özgürce anlaşmalarının hükümlerini belirlemelidirler.
LİSANSLAR
İthalat
Yasa taslağı çerçevesinde bir şirketin ithalat lisansı alabilmesi için şu koşullara sahip olması gerekiyor:
1) Yeterli mali kaynaklara sahip olma
2) Doğal gaz satın alım sözleşmesini ilgili makama teslimi
3) Doğal gaz satıcısından alacağı doğal gaz kaynağı, rezervleri, üretim tesisleri ve nakil sistemi ile ilgili bilgilerin yetkili makama teslimi
4) Kurul tarafından belirlenen miktarda doğal gaz depolama olanaklarına sahip olma
5) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından izin alma
Üçüncü maddede belirtilen bilgilerin doğal gaz satıcısı tarafından verilmesi zor olabilir. Çünkü Türkiye genellikle komşu ülkelerin şirketlerinden doğal gaz alıyor ve bu şirketler de rezervleri veya üretim tesisleri hakkında ayrıntılı bilgi vermek istemeyebilirler.
Bakanlık onayı ise yeni tasarı ile getirilen bir değişiklik ve liberal bir piyasada devletin etkisinin ne olması gerektiği üzerine çok tartışma yarattı.
Depolama
Yasa taslağı çerçevesinde bir şirketin depolama lisansı alabilmesi için gerekli şartlar:
1) Yeterli mali kaynaklara sahip olma
2) Sistemin düzenli ve güvenli bir şekilde yürütülebilmesini sağlayacak depolama kapasitesi ve faaliyetleri idare etme garantisi
3) Objektif ve eşit bir şekilde depolama kapasitesi sunma garantisi
Yasa taslağı ile getirilen tek değişiklik yürürlükte olan yasadaki şirketlerin depolama lisansı alabilmeleri için “ yeterli teknik kaynaklara” sahip olma şartının kaldırılması. Mevcut yasa ile aynı olan ikinci ve üçüncü maddeler ise Bakanlığın Türkiye’deki doğal gaz tedariğinde sürdürülebilirliğin önemine işaret ediyor. Bilindiği gibi depolama faaliyetleri doğal gazın kesintisiz tedariğinde ve kıtlık durumunda kullanılabilecek kaynakları korumada önemli bir rol oynuyor. Türkiye doğal gaz tedariğinde Rusya, Azerbaycan ve İran’a bağımlı olduğu için depolama faaliyetleri bu bağımlılığı azaltır. İkinci maddede yetkili otorite bir doğal gaz kıtlığına karşı depolama şirketinin satış yapmasını sağlayacak yetkiye sahip.
TOPTAN TİCARET
Bir şirketin toptan faaliyetler yürütebilmek için EPDK’dan lisans alması gerekli. Bunun tek istisnası toptan faaliyetler için bir toptan lisansına ihtiyaç duymayan ithalat firmaları.
Toptancı şirketler Kurul tarafından gerekli görülen doğal gaz arzını dengeleyici önlemleri almak zorundalar. Ayrıca dağıtım şirketleri ile imzlanan herhangi bir anlaşmanın geçerliliği döneminde doğal gaz arzını garanti etmek zorundalar. Bunun dışında, toptancı şirketler müşterilerine belli mevsimsel, günlük veya saatlik esneklik limitleri dahilinde doğal gaz tedarik etmek zorundalar. Tüm bu zorunluluklar toptancı şirketlere için ağır bir sorumluluk yüklemekte.
Toptancı şirketlerin bu toptan satış anlaşmasındaki herhangi bir başarısızlığı hem sözleşmenin hem de yasanın ihlali anlamına gelecek. Toptancı şirketler gerekli miktarlarda doğal gaz arzında bir başarısızlık riskini yönetebilmek için şirketlerle imzaladığı anlaşmalara rücu hükümleri eklemek zorunda. Bunun dışında bunun için bir sigorta poliçesi de yararlı olabilir. Toptan satış şirketleri fiyatları serbestçe belirleyebilmek için bu riski yöneten mali yükleri de içeren toptan fiatları belirleyebilmeliler.
Yasa tasarası toptancı şirketlerinin müşteri şirketlerinin portföylerine katılmaya zorlayarak doğal gaz taleplerini azaltıp sistemi dengelemeyi sağlayabilir. Bu tarz müşterilerden sıradan müşterilere kadar tüm müşterilerin oranları otorite tarafından belirlenebilir. Bu yeni hüküm ile yasa tasarısı doğal gaz iletim sistemini dengelemeyi kolaylaştırmayı amaçlıyor. Elektrik piyasasında da görüldüğü gibi, talebin arzdan yüksek olduğu durumlarda ve eğer arzı da arttırmak zorsa, sistemin talebi anında azaltması hayati önem taşır. Bu nedenle bu yeni hüküm yasa taslağının getirdiği olumlu değişikliklerden biridir.
DAĞITIM FAALİYETLERİ
Dağıtım konusunda yasa taslağı mevcut yasa ile benzer hükümleri taşıyor. İki yasada da dağıtım lisansları Türkiye’nin farklı dağıtım bölgelerinde açılan ihaleler ile alınıyor. Eğer bir dağıtım şirketi lisansı sona ermeden bir yıl önce lisansını yenileme isteğinde bulunursa EPDK, şirketin mali kaynaklarını, müşteri memnuniyetini ve hizmet kalitesini dikkate alarak ihale yapmadan lisansı yenileyebiliyor.
Eğer dağıtım şirketi böyle bir istekte bulunmaz veya EPDK böyle bir isteği reddederse yeni bir ihale açılmak zorundadır.
Yeni yasa taslağında yenilemenin yapılmadığı ve ikinci turda ihalenin başka bir şirkete verilmesi durumunda dağıtım sistemi sahipliğinin el değiştirmesine ilişkin bir netlik yok. Yeni yasa taslağında mevcut yasada olduğu gibi dağıtım şirketi EPDK’dan onay alarak dağıtım süresi dolmadan üçüncü bir şirkete dağıtım sistemini satabilir. Bu ilk dağıtım şirketi ile ikinci turda ihaleyi kazanan şirket arasında bir çözüm sunsa da taraflar arasında bir anlaşma olmadığı durumlarda sahipliğin nasıl el değiştireceğine dair bir netlik yok. Yasa taslağının bu netliği sağlayacağı umuluyordu.
Bunun dışında tartışmalı bir konu olan belediyelerin dağıtım firmalarında pay sahibi olmaları da devam ediyor. Yasa taslağı dağıtım lisansına sahip şirketin belediyeleri kendileriyle hissedar olmaya davet etme ve yüzde on hisselerini hiçbir sermaye katmadan belediyelere vermelerini zorunlu kılmaktadır. Eğer belediye hisselerini devralmaz veya dağıtıcı firmanın yönetim kurulunda en az bir temsilcisi bulunmazsa yetkili otorite dağıtım şirketinden gerekli düzenlemeleri yapmasını isteyebilir.
Bu uygulama anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle taslaktan geri çekilmesi çokça tartışılan bir konu. Bir belediyenin hiç sermaye koymadan % 10 paya sahip olması, dağıtım şirketinin % 10 sermaye artışı yapmasını gerektirir veya bunu yapmazsa da hisse sahipleri hiç soru sormadan hisselerinin % 10’unu vermek zorunda bırakır.
Böyle bir zorunlu sermaye artırımı ya da tek amacı belediyeyi hissedar yapmak olan bir hisse transferi Anayasa’nın 46 ve 47. Maddelerinde belirlenen kamulaştırma ilkelerine aykırı.
EPİAŞ
Yeni yasa taslağı enerji piyasalarında daha etkin bir şekilde faaliyet yürütmeyi hedefleyen yeni bir kurumu, EPİAŞ’ı tanıttı. Çalışmalar 30 Eylül’de başlayacaktı ama henüz başlamadı. Adından da anlaşılacağı gibi EPİAŞ yalnızca elektrik piyasasından değil, diğer enerji piyasalarından da sorumlu olacak.
Yasa taslağı aynı zamanda doğal gaz piyasasında mali uzlaştırma faaliyetlerinin EPİAŞ tarafından yapılacağını düzenliyor. Yeni yasa taslağı standart doğal gaz alım anlaşmaları ve bu tür anlaşmaların türevlerinin alım satımı için İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı atıyor. Bu durum doğal gaz satış fiyatı için bir referans fiyat tespitine imkan sağlayacak.
Taslak kanun kapsamında ayrıntılı olarak açıklanmamış olsa da EPİAŞ’a yapılan referans elektrik piyasasındakine benzer bir dengeleme ve uzlaştırma sistemini doğal gaz piyasasında da yürüteceğine ilişkin bir işaret. Yasa taslağındaki EPİAŞ ile ilgili hükümlerin piyasanın liberalleşmesine önemli katkı sunacağı açık.
SON NOKTA TEDARİKÇİSİ
Yeni Elektrik Piyasası Kanunu ile ortaya çıkan bir kavram da son nokta tedarikçisi. Bu tedarikçiler EPDK tarafından doğal gaz tedariği için belirlenmiş şirketlerdir. Bunlar, doğal gaz temini için görevlendirilmiş ithalatçı veya toptancı şirketlerden doğal gaz alamayan müşterilere veya başka bir kaynaktan doğal gaz sağlayamayan serbest tüketicilere hizmet sunarlar.
Son nokta tedarikçileri müşterilerinin mevsimsel ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda doğal gaz depolamak yükümlülüğü altındadırlar. Doğal gaz piyasasında son çare tedarikçileri kavramının ortaya çıkması yasama organlarınca doğal gaz tedariğinde sürdürülebilirliğin sağlanması için alınan bir önlemdir.
YORUM
Yasa taslağı ile doğal gaz piyasası daha fazla liberalleşecek. Ayrıca yasa piyasada doğalgaz tedariğinin sürdürülebilirliği ve sistemin dengelenmesi için yeni tedbirler getiriyor. Bakanlığın doğal gaz piyasasını birçok çalışmanın özel şirketler tarafından yapıldığı ve doğal gaz sıkıntısının yaşanmadığı liberal bir piyasaya dönüştürmek için adımlar atmaya kararlı olduğuna dair olumlu işaretler var. Ne var ki, yasa taslağı devlet tarafından yönetilen piyasa unsurlarından oluşuyor ve dolayısıyla hala beklentilerin gerisinde. Ancak müzakere süreci devam ediyor ve büyük olasılıkla piyasa oyuncuları ve Parlamento üyelerinin görüşleriyle geliştirilecek.
ÇEVİRİ: ENERJİ GÜNLÜĞÜ - SABİHA KÖTEK